Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
uzlaşma
  • isim Uzlaşmak durumu, uyuşma (II), uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs
    "Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" - T. Buğra
Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim
uzlaşma
  1. Karşıtlar arasındaki anlaşmazlıkların ortadan kaldırılması yoluyla birlik sağlama.

  2. Uygulanacak işlerde tartışma yoluyla bir bütünlük ve birliğe varma.

Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
uzlaşma

sulh. ~ sözleşmesi: sulh akdi.

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
uzlaşma

Tutum, görüş, kanıların birbirine uygun düşmesi ya da yaygın kalıplarla bağdaşması.

Toplumbilim Terimleri
uzlaşma

Bireylerin ya da toplumsal kümelerin, toplumsal değerlerin paylaşılmasında karşılıklı ödünlerle aralarında bir anlaşmaya varmaları.

Vikipedi
Uzlaşma (film)

Uzlaşma, 1991 yapımı Oğuzhan Tercan filmi.

Uzlaşma

Uzlaşma, taraflardan her birinin kendi talebinden ödün vermesi sonucunda farklı taraflar arasında varılan anlaşmadır. Tartışmalarda ise iletişim yoluyla, şartların karşılıklı kabulüyle anlaşmaya varma konseptidir.

Diretme, Aşırıcılık; denge ve hoşgörü kavramlarıyla ile ilişkilendirilen uzlaşmanın genellikle zıddı olarak kabul edilmektedir. Olumsuz konotasyon açısından ise uzlaşma, teslimiyet olarak anılmaktadır. İnsan ilişkileri bakımından uzlaşma, çok fazla şeyden vazgeçtiklerini veya çok az şey elde ettiklerini düşünen tarafların sonucundan mutlu olmadığı anlaşma olarak görülmektedir.

"uzlaşma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Uzlaşma komisyonunu kutluyorum Anayasa değişikliğiyle ilgili bir soru üzerine de Kılıç, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu belki de anayasacılık tarihinde ilk defa çok başarılı bir çalışma sergiliyor.

Merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi Uğur Mumcu Bulvarı üzerinde bulunan iki bloklu sitenin kentsel dönüşüm sürecinde müteahhitle uzlaşma sağlayamayan site sakinleri, evlerinde oturdukları halde elektrikleri kesildiği için mağdur olduklarını dile getirdiler.

İktidarla ana muhalefet partileri arasında, komisyona verilecek isimle ilgili olarak hazırlık komisyonu mu, yoksa uzlaşma mı tartışması da bu çerçevede yer alan bir ön cilveleşme sayılabilir.

Uzlaşma olmaz, hükümet uzun düre kurulamaz, erken seçim kararı çıkarsa, bundan ülke zarar görür.

Uzlaştırma raporuna göre, müştekilerin uzlaşma edimi olarak şüphelinin tutuklu bulunduğu Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu koridorlarında bulunun çöpleri 4 ay süreyle ücretsiz olarak temizlemesi koşuluyla anlaşarak, uzlaşma hükümlerini kabul ettikleri ve bu şekilde şüpheli hakkında edim yerine getirilene kadar kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildi.

Şeffaf ve uzlaşma eksenli yürütülen çalışmalar kapsamında Yıldıztabya Mahallesi 2.

Bunu farklı yansıtmaya çalışanlar var mutlaka başkanımız ifade etmiştir kitapçıklarda yer almıştır bu Anayasa neler getiriyor neler götürüyor şeklinde ama bunu da biz inceliğimiz zaman özellik ile biz vesayetten kurtuluyoruz, uzlaşma kültürü sağlanıyor işte yüzde ellilik barajı aşma olduğu için farklı uç noktalarda bulunanlar sistem içerisinde entegre olmak durumunda kalıyorlar, bu da uzlaşma kültürü açısından çok önemli.

Bu iki noktada uzlaşma sağlanamazsa aile içi kavgaların kaçınılmaz olduğunu, bu kavgaların da aile şirketlerinin sona erme nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını anlatıyor.

Hisseli bir merkez olduğundan uzlaşma noktasında bir sonuca varamıyoruz.

Uzlaşma Komisyonumuzdaki fikirlerimiz muhtevi olarak kalabilir ama anayasanın bütünü içinde bir yere oturacak.

Objektivite gerektiren diyaloglar, uzlaşma yaratmak için çaba sizin ana gündeminize oturabilir.

Buradan kastım, İLO gibi üçlü yapının, sosyal diyalog mekanizmasının bütün taraflarının temsilinin esas alındığı hakem örgütler, uzlaşma ve ortaklaşma noktasında ilkeler belirleyen aidiyet dışı yapılar değil.

Ancak, bu değişikliklerin saiki, gerekçesi, yönü, yöntemi ve hedefi noktasında uzlaşma ve ortaklaşma gerekiyor reform ifadesini bu noktada riskli görüyoruz.