Güncel Türkçe Sözlük
uzlaşmaz
-
sıfat Uzlaşmayan, uzlaşma yanlısı olmayan
"Uzlaşmaz bir tutum."
"uzlaşmaz" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bugün yaptığı gibi Yunanistan o tarihte kıta sahanlığı konusunda bildiğimiz aymaz uzlaşmaz tutumunu sürdürüyor.
Her kesintide daha çok kan akmış, her seferinde barış dışında yol olmadığı anlaşılmış ve taraflar birbirlerine diş bileye bileye, uzlaşmaz görünen taleplerle yeniden oturmuşlardı masaya.
Bunun suç ve sorumluluğu kuşku yok ki esef verici tek yanlı kararlarla savrulan, uzlaşmaz çelişkilere sapan, ittifak ahlakından uzaklaşmış politikaların ambargosuna kapılan ABD'nindir.
Uzlaşmaz denilen kişi ve gruplar vatanın güvenliği için beraber olmalıdır.
CHP, ebedi muhalefete mahkum olmanın verdiği hırçınlıkla uzlaşmaz, kavgacı, asi ve kirli siyaseti parti misyonu haline getirmiştir.