Güncel Türkçe Sözlük
uzlaştırıcı
-
isim Uzlaşmayı sağlayan kimse, ara bulucu
Tecim, Maliye, Sayışmanlık ve Güvence Terim
uzlaştırıcı
İki yandan gelen istekle bir sorunu çözümlemek üzere seçilen kişi.
"uzlaştırıcı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Onun bu hususta yazdığı uzlaştırıcı tahriratı evrak hazinesinde hususi bir mahfaza içinde, hifz ettirdim.
Sağlık çalışanları her ne koşulda olursa olsun, saldırganlara karşı müsamahalı ve uzlaştırıcı davranmayın.
Bakan Yılmaz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile siyasi partilerin kutuplaştırıcı ve uzaklaştırıcı tavırdan vazgeçerek, uzlaştırıcı olmak durumunda kalacağını vurgulayarak, sisteme getireceği avantajlara değindi.
Selamla, güzel sözler söyleme, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirme, yapmayacağı şeyleri söylememe, birbirlerinin gizli yönlerini araştırmama, uzlaştırıcı olma gibi ayetlerde geçen özellikleri rehber edinmişlerdir.