Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
varoluşçuluk
  • isim, felsefe Varoluşun özden önce geldiğini ve özü sürekli olarak yarattığını ileri süren öğreti, egzistansiyalizm
Felsefe Terimleri Sözlüğü
varoluşçuluk

Çağımızın bir felsefe akımı. Varoluşçu felsefe düşüncesini temel olarak alan bütün düşünsel uğraşılara verilen ad. Danimarkalı düşünür Kierkegaard'ın büyük ölçüde başlattığı, aynı zamanda felsefenin öteden beri ele aldığı sorunları kökten yenilemeye çalışan, günümüz Avrupa'sının bir çok düşünürünün yaşattığı akım. // Varoluş felsefesinde, varlık sorunu insan olma sorunuyle bir bağlantı içine getirilir; bunun yanında felsefe yapmanın kaynağı olarak insan, varoluşu, sonluluğu, zamana bağlı oluşu ve tarihselliği içinde, yeni bir düşünme tutumu ile ele alınır; özellikle insan varoluşunun anlamı söz konusudur. Varoluşçuluk dünyada bulunan insan varoluşundan kalkarak onu kendine yabancılaşmadan kurtarmayı ister; özgürlüğü içinde insanın varoluşu ve insanın kendini gerçekleştirmesi söz konusudur bu felsefede. 1. Günümüz Fransa'sında bir felsefe-edebiyat akımı olarak biçim almıştır. Başlıca temsilcisi J. P. Sartre'a göre: "Varoluş özden önce gelir." ve her bir kimseye bir öz kazandırmayı sağlayacak özgürlükle özdeştir; "İnsan ne ise o değildir, ne olmuşsa odur." İnsan kendini kendi yapar, daha önce kazandığı bazı belirlenimlerin elverdiği ölçüde kendine biçim verir, kendini oluşturur. (Fransa'da başka temsilcileri: À. Camus, Merlaeu Ponty, Simone de Beauvoir); Hıristiyan varoluşçuluğun başlıca temsilcisi: Gabriel Marcel. 2-Almanya'daki başlıca temsilcileri: Martin Heidegger ve Karl Jaspers. Heidegger'e göre "İnsanın özü varoluşundadır." yani "dünyada-olma" sındadır. Yalnızca insan "gerçek varoluş"tur. Çünkü yalnız insan varolanın (kendisinin) sınırlarını aşıp varlığa adım atabilir. Yalnız insan varolan olarak kalmaz, kendini var olan olarak anlayabilir; bütün öteki şeyleri anlayabilmesinin temeli de budur. Böyle olunca -> varlıkbilim bütün öteki bilimlerin dayanağıdır; Heidegger ağırlık özeği ahlak felsefesi ve -> insanbilim ile ilgili sorunlar olan her varoluşçu felsefenin karşısına bilinçli olarak bir varoluşçu varlıkbilim koymak ister; böylece varlığı varoluşta arayarak felsefenin temel sorunu olan varlık felsefesine dönmüş olur. Varlığın (Sein) araştırılması gereken yer varoluştur (Existenz). İnsanın özü varoluşunda olduğuna göre, varoluştan kalkarak varlık sorusu yeniden düzenlenmelidir. Ancak Heidegger bir varlıkbilim değil de, yalnızca ilerideki evrensel varlıkbilime olanak sağlayacak bir hazırlık olmak üzere bir "temel varlıkbilim" (Fundamentalontologie) kurmak ister. Varoluş (Existenz) de Heidegger'e göre: İnsanın varlık sorusunu sormakla doğrudan doğruya bir bağlantı kurduğu kendi varlığıdır. Buna karşılık Jaspers, her varlıkbilimde, varoluşsal olanın bir katılaşması ve yozlaşması tehlikesini görür; onun yöntemi varoluşu açma, aydınlığa çıkarma (-> varoluş aydınlanması) yöntemidir; ama, kendi felsefesinin salt bir varoluş felsefesi olduğunu ileri sürmekle birlikte, kendisi de bilincin ötesine geçen (transsendens) bir fizikötesine yönelişiyle varoluş felsefesinin dışına çıkar.

Yazın Terimleri Sözlüğü
varoluşçuluk

W. Dünya Savaşı sonunda Fransız yazarı J.P.Sartre'ın yaydığı yazın ve felsefe çığırı. (Bu düşünce çığırı, varoluşu temel sorun olarak benimser; insanın hiç bir ussal nedenlilikle temellendirilmeyen dünya ile çatışması üzerinde durur ve elindeki biricik değerin özgürlük olduğunu ileri sürer.)

Vikipedi
Varoluşçuluk

Varoluşçuluk veya egzistansiyalizm, 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılda kendi içlerindeki derin öğretisel farklılıklarına karşınCrowell, Steven (October 2010). "Existentialism".Stanford Encyclopedia of Philosophy.ohn Macquarrie, Existentialism, New York (1972), pp. 18–21.Oxford Companion to Philosophy, ed. Ted Honderich, New York (1995), p. 259. felsefi düşüncenin salt düşünen özne ile değil eyleyen, duyumsayan, yaşayan bir birey olarak insan öznesi ile başladığı inancını paylaşan belli başlı Avrupalı filozoflarınJohn Macquarrie, Existentialism, New York (1972), pp. 14–15. çalışmalarına karşılık gelen terim. Varoluşçu düşüncede her ne kadar 'özgürlük' yaygın olarak tepe nokta kabul edilse de akımın ilksel erdemi, otantisitedir.Flynn, Thomas (2006). Existentialism - A Very Short Introduction. New York: Oxford University Press Inc. p. xi. ISBN 0-19-280428-6. Varoluşçuluğa göre bireyin başlangıç noktası "varoluşsal tutum" olarak adlandırılan tutumla, yani görünürde anlamsız veya absürt bir dünya karşısında bir kopma ve keşmekeşlik duygusu ile nitelenir.Robert C. Solomon, Existentialism (McGraw-Hill, 1974, pp. 1–2). Pek çok Varoluşçu, geleneksel ya da akademik felsefeyi biçim ve biçemsel yönden gerçek insan deneyiminden fazlasıyla soyut ve uzak olarak görmüştür.Ernst Breisach, Introduction to Modern Existentialism, New York (1962), p. 5.Walter Kaufmann, Existentialism: From Dostoyevesky to Sartre, New York (1956) p. 12. Ruhbilimsel ve kültürel devinimlerin bireysel deneyimlerle birlikte var olabileceğini savunan bu felsefi akımda, erdemlilik ve bilimsel düşünce birlikteliğinin insan var oluşunu anlamlandırmak için yeterli olamayacağını, bundan dolayı mevcut birlikteliğin gerçek değer yargıları içinde yönetilen ileri düzey bir kategori olduğu düşünülmüştür. İnsanın varoluşunu anlamlandırma, kesin olarak bahsedilen bu otantik gerçeklikle mümkündür. Mullarkey, John, and Beth Lord (düz.). The Continuum Companion to Continental Philosophy. Londra, 2009, s. 309 Stewart, Jon. Kierkegaard ve Varoluşçuluk. Farnham, İngiltere, 2010, s. ix (Gerçeklik - Var oluş bağlamında, bireysel gerçekliğin oluşması: ruh veya mizaç.)

Varoluşçuluk, 19. yüzyılın ortalarında, baskın sistematik felsefeye karşı bir tepki olarak doğmuştur. Søren Kierkegaard, kendisi terimi hiç kullanmamış olsa daHowever he did title his 1846 book Concluding Unscientific Postscript to Philosophical Fragments, (Subtitle) A Mimical-Pathetic-Dialectical Compilation an Existential Contribution, and mentioned the term on pages 121-122, 191, 350-351, 387ff of that book. and he did, in fact, use it like this: genel olarak ilk varoluşçu filozof olarak kabul edilir.Marino, Gordon. Varoluşçuluğun Yazınsal Temelleri (Modern Kütüphane, 2004, s. ix, 3). Kierkegaard hayata bir anlam yükleme sorumluluğunun da bir hayatı tutkuyla, ciddiyetle ve "otantik" yaşama sorumluluğunun da toplumun ya da dinlerin değil, sadece ama sadece bireyin omuzlarında olduğunu düşünür.Watts, Michael. Kierkegaard (Oneworld, 2003, pp.4-6).Lowrie, Walter. Kierkegaard's attack upon "Christendom"(Princeton, 1969, pp. 37-40). Hegelcilik ve Kantçılığa karşı olarak, Kierkegaard bireysel bir bakış açısına sahiptir. Onun oluşturduğu sorumluluk temelindeki görüş; yaşamın anlamına, tutku ve samimiyet ikilisinin gerçekçi çözümlemelerine dayanmaktadır.Watts, Michael. Kierkegaard (Oneworld, 2003, sn.4-6). Lowrie, Walter. Kierkegaard'ın Hristiyanlık Üzerine Eleştirileri (Princeton, 1969, sn. 37-40). Varoluşçuluk II. Dünya Savaşı'nı izleyen günlerden sonra tanınmaya başlanmıştır. Varoluşçuluk felsefenin yanı sıra, dinbilim, sanat, tiyatro, resim, yazın ve ruhbilim dallarını da etkilemiştir.

Bilim insanları genellikle varoluşculuk düşünürlerinin kendi aralarındaki bakış açılarında yaşanan farklılığı, diğer filozofların yaşadığından daha fazla bulmaktadır. John Macquarrie, Varoluşçuluk, New York (1972), sn. 14–21. Oxford Companion to Philosophy, ed. Ted Honderich, New York (1995), s. 259. Varoluşçu felsefecilerin en çok eleştirildikleri konulardan biri kullandıkları terimler olmuştur. Bu terimlerin karışıklık doğurduğu ve tutarlılık sağlanamadığı iddia edilmiştir.Carnap, Rudolf, Uberwindung der Metaphysik durch logische Analyse der Sprache [Overcoming Metaphysics by the Logical Analysis of Speech], Erkenntnis (1932), sn.219–241. Carnap's critique of Heidegger's "What is Metaphysics". Marcuse, Herbert. "Sartre's Existentialism". Studies in Critical Philosophy baskısı. Londra: NLB, 1972. s. 161 Martin Heidegger, "Letter on Humanism", Basic Writings: Nine Key Essays, plus the Introduction to Being and Time , çevirmen: David Farrell Krell (Londra, Routledge; 1978), 208. GoogleBooks