Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Çapalama, ayıklama: Ver zamanı geçiyor, bostana bakamadım.
"ver" kelimesinin kullanım örnekleri.
İnternet ve Sosyal Medya Yayıncılığı Kategorisi Sosyal Medya Projesi Dalı: Taylan Ahen ve Gökhan Kesmen "İlik Ver Hayat Ver " adlı çalışmayla üçüncülük ödülü.
Bu irademizde pazarlık yoktur, gizli anlaşma yoktur, al-ver süreci olmamıştır.
Bu irademizde pazarlık, gizli anlaşma yoktur, al-ver süreci olmamıştır.
Dünya al-ver içerisindedir, yeni şeyler üretmek ve tüketmek ister insanlar.
Müdür de memura bunun alengirli işlerle işi olmaz, blokeyi kaldır parasını ver dedi.
Bu laf benim çok ağrıma gitti, o andan itibaren benim gözüm döndü, 'Tamam ver vuracağım' dedim tüfeği elime aldım.
Arie Ver Boon da Türk bakanları haklı bulduğunu ifade ederek, üzüntülerini dile getirmek için geldiğini kaydetti.
Onu da eve getirdim, oğluma verdim ki oğlum da götür dedim biz haramı sevmeyiz, götür sahibini bul da ver dedim.
Her gittiği mahallede ilgiyle karşılanan Kafaoğlu, Çamköy, Bağalan, Çiftçidere, Dışbudak ver Cinge Mahallelerini gitti.
Devlet gözetimi altından çocuk edindirmede iki model ver birisi evlet edindirme, diğeri de koruyucu aile.
Kazada sürücü ile Muhammet Umut, Gülşenur, Goncagül, Gülesin ver Şengül Ceylan yaralandı.
Oğlan gidiyor dışarıda kafasına göre hovardalık yapıyor ve birden bire sana gelip diyor ki 'baba hele şu 20 bin lirayı ver, o yetmez üstüne bir de 10 bin lira ver, 30 bin lira borcum var ödeyeceğim.
Sonra otur kefene cep mi dikersin yoksa hayata devam mı edersin ona sen karar ver?
Bizim Nazmi Amca vardı ayakkabıcı, muzip bir adamdı, gelen müşteriler soruyor, sağlam bir ayakkabı ver bana Nazmi amca çok sağlam olsun.