Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
vermek
  • -i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
    "Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin
  • Bırakmak veya bağışlamak
  • Ondan bilmek, atfetmek
    "Bilgin'in bu çekingen tavırlarını kusurlu ve zayıf oluşuna verdi." - F. R. Atay
  • Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
    "Geçenlerde bir derginin, 'Eski ünlüler ne yapıyor?' adlı bir röportajına verdiği cevapları okudum." - H. Taner
  • Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
    "Arabanın burnunu en tenha kahvelerden birinin önünde rıhtıma verdiler." - A. İlhan
  • Herhangi bir duruma yol açmak
    "Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • Satmak
    "Ucuz pahalı deme de ver gitsin; ver de kurtul."
  • Kızı, kadını biriyle evlendirmek
    "Uzun Osman, Zeynep'le Süleyman'a, ikisini birbirine vereceğini söylediği zaman şaşmadılar." - H. E. Adıvar
  • -i Ödemek
    "Haydi ... arabaya atlayın... Köşkten parayı verirler." - P. Safa
  • 10. Yaymak
    "Ses vermek. Korku vermek. Işık vermek."
  • 11. Bitki ve ağaç, ürün üretmek
    "Dal budak saldı, yemiş vermeye başladı." - R. E. Ünaydın
  • 12. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak
    "Kendisi de muhakkak artistlerden, güzel eser veren, güzel konuşan, hayalleri işlek adamlardan hoşlanıyor." - R. H. Karay
  • 13. Hepsini herhangi bir duruma sokmak
    "Ateşe vermek. Ortalığı heyecana vermek."
  • 14. Sahip olmasını sağlamak
  • 15. Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek
    "Hareket vermek. Biçim vermek."
  • 16. Tespit etmek
    "Randevu vermek. Ad vermek."
  • 17. Kazandırmak, katmak
    "Tat, çeşni vermek."
  • 18. Ayırmak, harcamak
    "Emek vermek. Zaman vermek."
  • 19. Dayamak
    "Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi." - A. Sayar
  • 20. Doğurmak
    "Kezban, ona yedi evlat vermişti."
  • 21. Cinsel yönden kendisini kullandırmak
  • 22. yardımcı fiil Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur
    "alıvermek, dizivermek, yapıvermek, görüvermek."
Tarama Sözlüğü
vermek

Göndermek.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
vermek

Bir durumu, bir eylemi sürekli ve etkin biçimde sağlamak: Hırsız kaçınca verdiler ardından kurşunu.

"vermek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Soruşturma kapsamında, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Yunus Emre Torun, Mehmet Torun, Lütfü Vardı, Abdülvahit Kaplan, Tuncer Akarçay, Haluk Okur, Bektaş Ateş ve Özmen Özmenoğlu hakkında ''taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek'' ve ''yargı görevini yapanı etkileme'' suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.

Kargu'nun aerodinamik tasarımını ve ağırlık konfigürasyonunu optimum seviyeye getiren STM, farklı operasyonel ihtiyaçlara da yanıt vermek üzere bu İHA için çeşitli tip ve özelliklerde harp başlıkları geliştirdi.

Raporda şifreleme, otonom ve insansız sistemler gibi agnostik teknolojiler, yapay zeka ve kuantum hesaplama, toplumun ilerlemesinden ziyade zarar vermek için kullanılabilecekleri korkusuyla endişe listesinin en üst sıralarında yer alıyor.

Ak Ali’nin didaktik bir mahiyette yazılan Camiü’l Ahbar eserinin namaz, oruç, aile hayatı gibi konuların içerdiği ifade eden Eliaçık, bu eserin halka öğüt vermek amacıyla kaleme alındığını kaydetti.

Çankırı’nın Ilgaz İlçesi’nde iki yıl önce açılan Hacı Mustafa Akbak huzurevi’nde yaşlılara daha iyi hizmet vermek amacıyla huzurevi bünyesinde yaşlı bakımevi hizmete açıldı.

Çayırova Atatürk Mahallesi Dibek Caddesi, Akse Mahallesi Metehan Sitesi ve Gebze Güzeller Mahallesi sakinleri ile buluşan Başkan Karaosmanoğlu, “Kadim kardeşliğimizi yaşatmak, şehrimizi kucaklamak, komşuluğumuzun hakkını vermek ve vatandaşların hayatı en güzel şekilde yaşaması için çalışıyoruz” dedi.

Ayrıca “Su yapılarına zarar vermek, dere yataklarında DSİ’den izinsiz kesit daraltıcı her türlü yapı yapmak, mevsimlik akışlı olsa dahi dere yataklarının üzerine yapı yapmak veya izinsiz kapatmak, yeraltı sularına izinsiz besleme yapmak” fiilleri yasaklanıyordu.

Çektiği ilginç kliplerle dikkatleri üzerine çeken türkücü Aydın Aydın, naylon poşet yasasına destek vermek amacıyla 2 bin 880 rakımlı Demirtaş köyü zirvesinde dondurucu soğuk havaya aldırış etmeden kar banyosu yaptı.

Bekçilerimiz aynı zamanda sosyal yaşam biçiminde devletin ilk kapısı olarak rol alıp, doğal afetlerde sorumluluk bölgelerindeki halka yardımcı olmak, alil ve acizleri kollamak, yolunu kaybedenlere yol göstermek, halkın huzurunu bozan gürültülü ortamları önlemek, hatta hastalıklı sokak hayvanlarıyla karşılaşınca ilgililere haber vermek gibi sosyal görevleri de yerine getireceklerdir" dedi.

ESGİAD Başkanı Ferhat Alkara ve yönetim kurulu üyeleri, dernek çalışmaları hakkında bilgi vermek ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak üzere Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı makamında ziyaret etti.

Prim kapısına yaklaşılırken ve Çine geçilirken, tıpkı Muğla'da olduğu gibi bisikletçilere destek vermek ve onları alkışlayabilmek için müthiş diyebileceğimiz bir kalabalık vardı.

Şan Özalp, Firuz Kanatlı, Ahmet Fethi Ekmekçioğlu, Ahmet Suat Boydaş, Süleyman Yılmaz Gümüşlügil, Necdet Alpata ve Namık Ceylanoğlu’ndan oluşan “Kurucular Kurulu” tarafından Anadolu Üniversitesi bünyesinde hayata geçirilen ve merkezle birlikte çalışan İÇEM Vakfı ise o dönemlerde merkeze destek vermek için kuruldu.

Avalon Altes Hotel sahibi Niyazi Yeşilağaç ise, tek amaçlarının Van’a hizmet vermek olduğunu belirterek, kente gelen tüm acente temsilcilerine teşekkür etti.

Alanya ve Gazipaşa ilçelerinde kadınlara hizmet vermek amacıyla açılan Aysultan Kadınlar Plajı’na 8 araçla, Elmalı, Demre, Finike, Kumlaca ilçelerinde kadınlara hizmet vermek amacıyla açılan Altuncan Hatun Kadınlar Plajı’na 5 araçla ulaşım ücretsiz sağlanıyor.

Öncelikle laboratuvarın kurularak hazırlanması, dizayn edilmesi ve açıldıktan sonra STEM eğitimi vermek üzere sınıf öğretmeni Tuğba Altuntaş görevlendirildi.