"vuku" ne demek

"vuku" kelimesinin kullanım örnekleri.

Boncuklanma dediğimiz olay vuku bulurken, döllenme sağlanamayıp dane tutumu gerçekleşmedi.

Üç defa çamaşır ipiyle dolamak suretiyle, iki defada sıkmak suretiyle intiharın vuku bulduğu ilk izlenimlerin bu yönde olduğu açıkça beyan edildi.

Kalınca kitap poşeti diye tabir edilen bir poşetin üzerinden 3 defa çamaşır ipini dolamak suretiyle 2 defa da düğümleyip sıkmak suretiyle bu intiharın vuku bulduğu, ilk izlenimlerin bu yönde olduğu açıkça beyan edildi.

Cem Garipoğlu'nun 3 defa çamaşır ipini kendisine dolamak suretiyle, 2 defa da sıkmak suretiyle intihar olayı vuku bulmuş.

Hayvanların menşei Brezilya olmasına rağmen hastalı burada vuku bulmuştur.

Meydana gelen bu birlikteliğin yerele ve ulusala sirayet etmesi gerektiği vuku bulmuştu.

Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, hırsızlık olayının vuku bulduğuna dair herhangi bir şikayet, bilgi, belge bulunmamasına rağmen Muratpaşa ilçesindeki restorasyonu devam eden yaklaşık 400 yıllık Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nin tarihi çinilerinden bir kısmının çalındığına ilişkin daha önce de ortaya atılan iddiaların tekrarlandığı belirtildi.

Ortadoğu için sıradan gibi görünse de önemli değişikliklerin vuku bulduğu bir süreçte Kaşıkçı cinayeti işlendi.