Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya
veya araç gereç koymak
- Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri
aktarmak
- Belli bir hizmeti kullanabilmek için özel bir karta gerekli
verileri aktarmak
"Karta elli liralık gaz yükledim." - Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak
"Çocuğun bakımını ona yüklediler." - Bir suçu birinin üstüne atmak
"Suçuna bakmadan bir de bu vaziyetten beni mesul tutmak istiyor, kabahati bana yüklüyor." - E. İ. Benice
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
bk. kurmak
Bilişim Terimleri Sözlüğü
İç bellekten ya da bir yazmaçtan bir yazmaca veri aktarmak. Bir izlence, yazılım dizgesi ya da veri kütüğünü, saklı bulunduğu çevrimdışı dış bellek ortamından iç belleğe ya da çevrimiçi dış belleğe aktarmak.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bk. yüyhlemek
"yüklemek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çakmak, eşi 2014 yılında hacca gittiğinden, ücretsiz görüşmek amacıyla araştırmalar yaptıklarını, internet üzerinden bu şekilde haberleşebilmek için program yüklemek üzere cihazını telefoncuya bıraktığını söyledi.
Ama ona o girdinin, o ağırlığın ötesinde bir ağırlık yüklemek hayalperestlik olur.
Bu başarısızlığı doğrudan ona yüklemek de pek insaflı bir yorum olmaz.
İddiaya göre, ev eşyalarını yüklemek için çağrılan nakliye kamyonu, park halindeyken freninin boşalması sonucu hareket etti.
Eşya yüklemek için üzerine çıkan bir kişiyle birlikte ilerleyen kamyon, okula giden öğrencilerin üzerine doğru gitti.
Kargo takibi içinmiş gibi görünen bu linkin aslında Pegasus adlı casus yazılımı yüklemek için oluşturulmuş bir sahte bağlantı olduğu öne sürüldü.