Could not find any definition of word "yükseltici"
"yükseltici" kelimesinin kullanım örnekleri.
Çandır, 2003 ve 2010 baz yıllı hesaplamalarla tüketici ve üretici enflasyonlarının sektörel eğilimleri ve bunların enflasyon üzerindeki etkilerini analiz ettiklerini ve tarımın üretici ve tüketici tarafında enflasyon üzerindeki etkisinin yükseltici olmaktan çok frenleyici ve düşürücü olduğunu gördüklerini bildirdi.
Gördük ki, tarımın üretici ve tüketici tarafında da enflasyon üzerindeki etkisi yükseltici olmaktan çok daha fazla frenleyici ve düşürücü etkisi olmuş.
Faiz artışı ve yeni bir artış beklentisi de, enflasyonu yükseltici bir unsur.
Nikotinin, vücudumuz üzerinde kalp atışlarını hızlandırıcı, tansiyonu yükseltici ve kanın pıhtılaşma riskini artırıcı olumsuz etkileri vardır.
Özette göre Haziran ayında baz etkisi ve maliyet yönlü unsurların yıllık enflasyon üzerinde yükseltici etkilerinin devam etmesi bekleniyor.
Diğer taraftan, enflasyondaki ataletle birlikte 2019 yılına taşınması beklenen kur etkisi ile petrol fiyatı varsayımındaki artışın yılsonu tahmini üzerindeki yükseltici etkisini toplamda 3 puan olarak tahmin ediyoruz.
Kanserle ilgili sağlık çalışanlarının bilgilendirilmesinin amaçlandığı seminerde konuşan İl Sağlık Müdürü Ergüney, Sağlık Bakanlığının politikaları çerçevesinde Kocaeli'de bu yıl ve önümüzdeki sene ağırlıklı olarak çalışanların eğitimi ve motivasyon artırıcı eğitim seviyesini yükseltici programlar düzenleyeceklerini söyledi.