Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz, -e Yürüme ihtimali veya imkânı bulunmak
"Erkendi, köprüye doğru yürüyebilirdi önce." - Y. Atılgan
- Yürümeyi becermek
"Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü." - F. R. Atay
"yürüyebilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Müvekkilimin tek derdi alnı açık başı dik bir şekilde dışarıda yürüyebilmek, gezebilmek.
Bu sayede oyunların içerisinde, yürüyebilmek ve koşabilmek mümkün oluyor.
Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi uzman doktor Mustafa Kemal Tezelli ise hastane olarak kendilerine başvuran bütün hastalarla yakından ilgilendiklerine işaret ederek en büyük arzusu yeniden yürüyebilmek olan Esen'in sağlığına kavuşması için fizyoterapistlerin gayretli bir şekilde çalıştıklarını kaydetti.
Sakat olan ayağı iki yerden kırılan Öztürk, 2 yıldır yatağa mahkum olduğunu belirterek yeniden yürüyebilmek için yardım istedi.
Kızının yürüyebilmek için zorlu ameliyatlar geçirdiğine değinen Bolat, operasyonların ardından fizik tedavi sürecinin başlayacağını, bu sürecin sonunda sağlığının düzeleceğine inandığını ifade etti.
Kızımın yanında yürüyebilmek için bir kür daha kök hücre nakli olmam gerekiyormuş.
Geleceğimize sağlam adımlarla yol yürüyebilmek için geçmişimizi unutmayız.