Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
< yüz on: yüz on
"yüzen" kelimesinin kullanım örnekleri.
Nehir suyunun az ve akıntısız olması nedeniyle köprü kapaklarına kadar yüzen Süleyman K.
Bir süre yüzen arkadaşlardan Yasin Bayandur boğulma tehlikesi atlattı.
İhbar üzerine olay yerine geden karakol ve cinayet büro ekipleri, suda yüzen cismin ne olduğunu anlamak için gazetecilerin kamera ve fotoğraf makini kullandı.
Tuna Nehri üzerindeki yüzen otel Jahting Klub Kej de bir başka alternatif.
Bir süre denizde birlikte yüzen Koçtürk ile diğerleri akıntı ve rüzgar nedeniyle sürüklenmeye başladı.
Tura balığı, tatlı su levreği, sazan ve kızılkanat balıklarının bulunduğu ve göçmen kuşların geldiği gölün meşhur yüzen adacıkları bu durumdan zarar gördü.
Zafar ismi verilen 3 metrelik oyunbaz yunus, Brest şehrinin kıyılarında yüzen ve kanolarıyla gezen insanlarla bir süre önce arkadaş olmuştu.
Projeyle ilçenin İncirli, Pınarlı, Akça ve Yassıca adalarının ortasında yüzen platformlardan oluşan bambaşka bir şehir yükseldi.
Belçika'da son 3 ayda Anvers Limanı'nı Kuzey Denizi'ne bağlayan Batı Schelde kanalında yüzen paketlerde iki farklı uyuşturucu sevkıyatı daha ele geçirilmişti.