"yığma" ne demek

"yığma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Demirkır, ahşap sistemlerin yığma ve betonarmeye göre doğal şekilde daha sünek olduklarını ifade ederek, "Süneklik, yapının çökmeden akabilme ve şekil değiştirebilme kabiliyetidir.

Fatih Ürkmezer, “Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olan Safranbolu, geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilmiş ender kentlerden birisi, dolayısıyla ahşap evlerin yangından korunmasını amaçladığımız denetimlerimiz aralıksız devam edecek.

İlk cemaat bölümünde som mermerden yığma teknikle imal edilmiş dini temsil eden mihrap, devleti temsil eden minber ve eğitimi temsil eden sedef kakma bezemeli maun ağacından imal edilmiş kürsü bulunuyor.

Güçlendirme çalışmaları kapsamında yığma bina 9 yerden dilatasyon derzi ile bölündü.

Bundan dolayı bitkiler bodur kalır, yaprak sayısı azalır, yaprak büyüklüğü küçülür, doğum gecikir, ürün döngüsü uzar, hevenk ağırlığı düşer, hevenkteki parmak sayısı ve parmak ağırlığı azalır ve bitkide yığma görülür.

Şehir merkezine doğru seyir halinde olan özel otomobilin önü ekipler tarafından yığma yapılarak kesilirken, kaçamayacaklarını anlayan sürücü ile araçta bulunan diğer şahıslar aracı bırakıp yaya olarak kaçmaya çalıştılar.

Sel veya heyelan etkisi yok, çünkü köprünün devamına baktığınız zaman, köprü tamamen yığma taş, moloz taşların dizilimiyle oluşmuş.

Bu çerçevede geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilmiş ender kentlerden biri olarak 1994 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır.