Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yıpranmak
  • nsz Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
    "Gömleği ütülü ama yıpranmıştı." - Y. Z. Ortaç
  • Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak
    "Dikiş makinesi kullanıla kullanıla yıprandı."
  • Saygınlığı azalmak
  • Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak
    "Onun zekâsı hiç yıpranmamış."
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yıpranmak

Yırtınmak, bağırmak.

"yıpranmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Barcelona Yönetimi'nin bu konuyu daha fazla yargıda bekleterek yıpranmak istemediğini vurgulayan gazete, maliyenin kendilerine biçtiği cezayı kabul ettiğini ve ödemeyi derhal yapacağını belirtti.

Biz 2001 yılında kurulduğumuzda bu ülke ekonomik kara dehlizlerin içerisinde yıpranmak durumundaydı.

Netice itibari ile uyuşmazlık demek anlaşamamazlık, bir beşeri münasebet yoksunluğu ve bir süreç içerisinde mahkeme koridorlarında yıpranmak demektir.