Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yırtmak
  • -i Kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri parçalamak
    "Artık küstahlığın perdelerini yırtmasam da camlarını çatlatabilirim." - A. N. Asya
  • Vücudu kanatacak kadar derin çizmek
    "Kedi çocuğun elini yırttı."
  • Yok etmek, bastırmak
  • Sağrısını mahmuzla yaralayarak binek hayvanını alıştırmak
  • Zorlamak
    "Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi." - R. H. Karay
  • Bir işi yapmaktan kurtulmak
  • Köşeyi dönmek
Tarama Sözlüğü
yırtmak

Parçalamak.

"yırtmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bankın oturma yerine ayak basıp çekirdek yiyen, kabuklarını da yere atan kişinin üniversite mezunu da olsa diplomasını yırtmak gerekir.

Tefrikanın, tezviratın ve küresel müstevlilere tekmil veren iç odakların fermanını yırtmak için müteyakkız bir ruhla teyakkuz halinde olacağız.

Fakat kız çocuklarının süregelen bir adım geride durma algısını yırtmak için uğraşıyoruz.

Son 15 yılda muazzam kamu ve özel sektör yatırımlarıyla Adıyaman artık kabuğunu yırtmak üzere.