Güncel Türkçe Sözlük
yağlanmak
-
nsz Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ
konulmak
- Yağ oluşmak
"Kısacık boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var." - M. Ş. Esendal
- Yağdan kirlenmek
"Saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini değiştirmiş..." - M. Ş. Esendal
- Yağ sürünmek
"Artık çayırlıklarda soyunup yağlanıp güreşemiyorlardı." - Ö. Seyfettin