Kelime tanımını bul

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yaşan

Eskice, yıpranmış: Yaşan halıyı yere ser.

"yaşan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ayrıca Çoruh Havzası Rehabilitasyon Projesi ve AKAK Projesi kapsamında yüzde 70'i hibe destekli kırsalda yaşan köylülere gelir getirici ceviz, üzüm, hurma, dut ve zeytinden oluşan toplam 2 bin 500 meyve fidanı dağıttık.

Saray ilçesine bağlı Bakışık Mahallesi Güzeldere mezrasında yaşan Nam ailesi, dört yıl önce dünya evine girdiler.

Obada yaşan binlerce kişiden geriye, sökülmeye hazır ahşaptan yapılmış çardaklar kaldı.

Alınan bilgiye göre, Tahnal Mahallesi'nde yaşan 40 yaşındaki Ayşe Çon, üçüncü çocuğunun doğum sancıları başlayınca 112 Acil Servisten yardım istendi.

Bozkurt, Mustafa G'nin yaşama döndürülmesinde emeği geçen Ayşe Yılmaz, Öngül Takak, Gülsen Ersoy, Öztürk Taşkın, Merve Soral, Veysel Soylu, Tarık Yağcı, Mustafa Yaşan ve Zulal Bostancı Can ile yoğun bakım personeline teşekkür ederek, hastanın hayata tutunmasını sağlamanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.

Bu arada Mehmet Ali Erbil'in doktor kardeşi Yeşim Erbil'de Son üç dört gündür, cihaza bağlama gereği duymadılar, yoğun bakımda hala ama solunum cihazından ayrıldı diyebiliriz, Bundan sonraki süreç iyileşme, daha yolumuz var ama yaşan fonksiyonlarının yerine gelmesi çok sevindirici.