Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yaşayabilme
  • isim Yaşayabilmek işi
    "Lokantalarda mikroplu çatal kaşıkları kullandığımız hâlde yaşayabilmemiz bir tıbbi harikadır." - N. Hikmet

"yaşayabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tarihimiz boyunca milletimizin dik durabilme adına korkusuz bir şekilde yaşayabilme adına yüzlerce, binlerce ve belki de milyonlarca şehit vermiştir.

Bu kategorideki filmler sayesinde özel ihtiyaçlı yolcuların da film deneyimini yaşayabilme olanağı sağlanıyor.

Bir milleti diğer milletlere istinaden ön plana çıkaran önemli hale getiren devlet kurduğu gibi bu devleti belli kurallarla yaşata bilme kabiliyeti, medeni yaşaya bilme kabiliyeti, şehirleşebilme kabiliyeti işte bu özellikleri aynı zaman da kuralı yaşayabilme kabiliyetinde beraberinde getirmekte, kurallı yaşayabilmekte konulan kuralları ve kanunları işletebilme yeteneğini de zaruri kılmakta.

Şehirleşme, medenileşme dediğimiz bütün kavramların altını doldurduğumuzda birlikte yaşayabilme, herkese tahammül edebilme gibi sırlar çıkıyor ortaya.

Açılış yapılan parkta hayvan hakları, bakımı ve onlarla sorunsuz yaşayabilme konusunda eğitimler olacak.

ZİÇEV gönüllüleri, otizmin sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, beyin gelişimini engelleyen nörobiyolojik bozukluk olduğunu belirtip, erken tanı, eğitim ve aileye doğru danışmanlık verildiğinde bireyin bağımsız yaşayabilme düzeyine gelebildiğini anlattı.

Çevreye doğaya, tabiata ve tüm yaratılmışlara olan saygımız, sevgimiz, onlarla yaşayabilme kapasitesine bağlı.

Ailemize kendi arsalarında daha rahat koşullarda yaşayabilme imkanını sunacağız.

Göreve başladığında safari park yaptıklarını anımsatan Şahin, bu alanda hayvanlara birlikte yaşayabilme imkanı sağladıklarını dile getirdi.