"yahut" ne demek

"yahut" kelimesinin kullanım örnekleri.

"Hacılar ilçesinde Boydak ailesince düzenlenen iftar yemeğinde örgüt içerisinde yer alan ve sorumluluk üstlenen kişilere örgüte ait ev ve yurtların ihtiyaç duyacağı koltuk, kanepe ve benzeri mefruşat malzemelerinin hayır toplama yoluyla giderilmesi yahut da örgüt üyesi diğer esnaftan karşılıksız temin edilmesi, burs paralarının bu yolda harcanmaması gerektiğini söylemesi, aynı şekilde örgüt içerisinde küçük bölgecilik görevini üstlenen kişilerin büyük bölgecilik görevini yürüten kişilerle nasıl irtibat kuracaklarını bildirmesi ve yine örgüt adına burs adı verilen yardımların nasıl toplanacağı konusunda tavsiyelerde bulunmasının, kendisinin örgüt üyesi olduğunun ve hatta onun da ötesinde örgüt içerisindeki tabiriyle mütevelli görevini yürüttüğü anlaşılmış, mahkememizce oluş ve sübut bu şekilde kabul edilmiştir.

Birçok yasadışı eylemin faili olan bu insanlara ‘düşünce özgürlüğü’ bahanesiyle sessiz kalmak; körlük yahut akılsızlık değilse, açıkça suça iştiraktir.

Birçok yasadışı eylemin faili olan bu insanlara ‘düşünce özgürlüğü’ bahanesiyle sessiz kalmak; körlük yahut akılsızlık değilse, açıkça suça iştiraktir.

Artıcı olmaktan kastedilen, malın sahibine gelir, kâr, fayda temin etmesi yahut kendiliğinden çoğalma ve artma özelliğine sahip bulunmasıdır.

Önceleri ben de bir alevlendim, olur mu öyle şey, bu ülkede dershanesiz üniversite kazanılmaz, yahut ortaokul çocukları okuldan çıkınca onlar için bir etüt gibidir, avarelik etmek yerine disiplin kazanırlar gibilerinden.

Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

Burada aldığı esas numarası mı, toplumdaki etkisi ve önemi mi yahut da tüm komisyonunuzun dışında başkaları için bu yasa teklifinin daha fazla ehemmiyet ifade etmesi mi?

Bunun gibi, ekin biçen kimseye ramazan ayının orucu ziyan verirse, yani oruçtan dolayı, ekini biçemeyip, ekin telef olursa yahut çalınırsa veya bina yapılamayıp da yağmurdan yıkılmak tehlikesi muhakkak olursa ve bunları ücret ile yapacak kimse bulamazsa, oruç tutmayıp, bu işlerini yapmak caiz olur.

Gebe veya emzikli olan kadınlar, kendilerine yahut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları halinde oruç tutmayabilirler.

Bizim için engelli kardeşlerimizle bir arada olmak, dertleriyle hemdert olmak, sorunlarına çözüm bulmak, yılın birkaç gününü yahut bir haftasını işgal eden bir durum değildir.

Kanuna göre her ne kadar yılda 2 kez toplanmış olmak yeterli kılınsa da ben, bu kurulun gerçek manada işlevsel olarak faaliyette bulunması için ayda bir yahut iki ayda bir toplanmasından yanayım.

Kanuna göre her ne kadar yılda 2 kez toplanmış olmak yeterli kılınsa da bu kurulun gerçek manada işlevsel olarak faaliyette bulunması için ayda bir yahut iki ayda bir toplanmasından yanayım.

Yahut mümkün olsa bile, kol kola vermiş sarhoşlar gibi hep birlikte yere kapaklanmak veya yuvarlanmak kaçınılmaz olacaktır.

Bir kişinin rahip yahut din adamı olması, tek başına suçsuz ve masum olması için yeterli bir karine değildir.

Kerami Gürbüz, son dönemlerde, kendilerini avukat olarak tanıtan ya da avukatlık bürolarından aradıklarını iddia eden şahısların borçluları yahut borçlu yakınlarını hakaret, tehdit yoluyla taciz ettiklerine dair şikayetlerle sıklıkla karşılaştıklarını belirterek vatandaşları uyardı.