Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yakışıksız
  • sıfat Yakışık almayan, uygunsuz, çirkin, münasebetsiz (tavır, hâl vb.)
    "Bundan büyüğü pek yakışıksız olur." - T. Buğra

"yakışıksız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Türk milletinin hafızasını küçümseyen Kılıçdaroğlu devekuşunun başını kuma gömmesi misali partisinde hayata geçirdiği diktatöryasını kimsenin görmediğini ve bilmediğini düşünmekte ki demagojide sınır tanımayan bir tutum ve son derece yakışıksız ve nezaketsiz bir üslupla kendi meziyetini Sayın Cumhurbaşkanımıza atfetme gibi bir cüretkarlığı göstermesine üzülerek tanık olmaktayız.

Bu durumu Cumhurbaşkanımızın durumuna benzetmek çok yakışıksız bir benzetmedir.

Türkiye adına üzüntü duyuyorum, ülkenin yükselişinin önünü kesebilmek ve hükümeti devirebilmek için bu kadar alçakça planmış bir 'yok etme' projesinin çok yakışıksız olduğunu düşünüyorum.

O dönemde pek çok polemikler, yakışıksız, faydasız ithamlar ve tartışmalar olmuştu.

Miting konuşmalarında yakışıksız, kışkırtıcı bir dil kullanılır, hamasi veya popülist laflar edilir, kutuplaşma ve gerginlik tohumları ekilir.

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar da, muhalefet partilerinden gelen eleştirilere değinerek, seçim kaybetme endişesi ile yapılan açıklamaların yakışıksız olduğunu vurguladı.

Davalının, sorumsuz ve yakışıksız üslubu, başta kendi partisi olmak üzere Türk siyasetini zehirlemek dışında bir sonuca meydan vermemektedir.