"yakınma" ne demek

"yakınma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ailevi hematüri durumunda bir ailenin bir kaç ferdinde başka hiç bir yakınma ve bulgu olmaksızın idrar mikroskop ile incelendiğinde idrarda kan görülebilir.

Atakan Yeşil, akut hepatitin genellikle halsizlik, iştahsızlık, yorgunluk, kilo kaybı, idrar renginde koyulaşma ve deriyle göz akında sararma ile kendisini gösterdiğini belirtirken, kronik hepatitte ise hastalarda herhangi bir yakınma olmayabileceğini söylüyor.

Hasta siroz ya da kanser gelişene kadar hafif halsizlik ve müphem karın ağrıları dışında hiçbir yakınma hissetmiyor.

Yerlerini yurtlarını bırakmalarına rağmen büyüklerimde hiçbir zaman dövünme, yakınma, sızlanma görmedim.

Hastalığın başlangıcında hastalarda yorgunluk ve eklem şişmesi gibi bir veya iki yakınma olur.

Bu şekilde geçerse, 10 yıl öncesini hatırlayalım, en büyük yakınma nasıl oluyordu?

Sıkça karşılaşılan klinik yakınma ve bulgular ciltte kızarıklık, kaşıntı, ağrı, yanma ve sıcak suyla haşlanmaya benzer su toplaması benzeri lezyonlardır.

Daire, suç konusu sözlerin yakınma ve ağır eleştiri olduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararını bozdu.

Ancak bu hastalarda MS ile ilişkili yakınma ve bulgular söz konusu olmadığından radyolojik izole sendrom olarak adlandırılan bu tablolarda tedaviye başlamıyoruz ama hastayı çok yakından takip ediyoruz.