Tarama Sözlüğü
Daha öteye, öbür yana.
"yanarak" kelimesinin kullanım örnekleri.
PKK'lı teröristler, Kelesor Mezrasına 3 Mayıs 1990'da yaptığı baskında güvenlik korucusu Sabri Çelik'i öldürmüş, ardından korucubaşı Sait Çelik'in evinin ateşe verilmesi sonucu anne Sariye (29) ile çocukları Abdülcebbar (7), Zelihan (12), Rahime (10) ve Emrullah (3) yanarak can vermişti.
Patlamayla birlikte ahşap olan kazan dairesi ve ardiye tamamen yanarak kül oldu.
Baba Kamuran Aykır ile Anne Pınar Aykır 2 çocuğunun yanarak can vermesi nedeniyle sinir krizleri geçirdi.
Şahinbey Lions Kulüp Başkanı Betigül Ataseven, prematüre olarak doğan her yüz çocuktan onunun görme özürlü olarak doğduğunu ya da küvezde gözlerinin yanarak görme kaybına uğradığını belirterek, Rob Lazer cihazı ile yapılacak erken teşhis ile bu çocuklara yapılacak tıbbi müdahale sonrasında hayata gören gözler olarak bakmaları açısından bu cihazın çok önemli olduğunu belirtti.
Olay yerine gelen ekipler, incelemede sazlıkların içinde yanarak ölen kişinin Ramazan Divdiv olduğunu tespit etti.
İkamette çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürülürken, içeride bulunan 4 yaşındaki Halit, 2 yaşındaki Fariha ve 7 aylık Nejla yanarak feci şekilde yanarak can vermişti.
Mezitli Belediyesi, evi yanarak harabe haline gelen Gilik ailesinin yardımına koştu.
Önceki gece evde yaşayanlar uykudayken elektrik kontağından çıkan yangın sonrası kendilerini dışarıya zor atan Gilik ailesinin evi büyük hasar görürken, tüm eşyaları da yanarak kül oldu.
Köylüler yangını söndürmek için müdahalede bulunurken, evden çıkmayı başaramayan 80 yaşındaki Hakkı Kurluk yanarak, can verdi.
Danelerin etrafındaki kılçıklı kısım yanarak, daneden ayrılması sağlanır.
Kısa sürede aracın motor kısmı tamamen yanarak kullanılamaz hale gelirken yangında yaralanan kimsenin olmaması ve can kaybı yaşanmaması teselli kaynağı odlu.