Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Yansıtma ihtimali veya imkânı bulunmak
- Yansıtmaya gücü yetmek
"yansıtabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hele bir bayram gününde bayram namazını burada kılmak, şehitlerimizin ruhu ile bütünleşebilmek ve o ruhu yansıtabilmek son derece önemli bir gün oldu.
Aylar süren hazırlık aşamasında oyuncu yöre aksanını ekrana doğru yansıtabilmek için diyalekt çalıştı.
Bunu yansıtabilmek için burada bir fuar düzenlemek için şehrimizin de desteğiyle başladık.
Acar, konuşmasında, ilçenin kültürünü yansıtabilmek ve nesilden nesile aktarabilmek için bu tür etkinliklerin önemine vurgu yaptı.
Fotoğraf tutkunları, ardıç ağaçlarının altında ve vadide kurulan Beyşehir Gölü Milli Parkı Kuş Gözlem Platformu üzerine çıkarak, yuvalardan en güzel kareyi objektiflere yansıtabilmek için deklanşöre basıyor.
Maksadımız o güzelliği yaptığımız işe, iş ve aile ilişkilerimize, toplum ilişkilerimize sürekli yansıtabilmek.
Ülkelerimizin gerçek potansiyelini bu rakamlara yansıtabilmek için daha fazla çalışmalıyız.