Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Yapmasını sağlamak, yapmasına imkân vermek
"Uzatmayalım, yeni yaptırdığım smokini giydim." - B. Felek
- Satın almak
"Her ay iki beşibirarada yaptırıyor, karısı Gülsüm'ün kalın boynuna takıyordu." - Ö. Seyfettin
"yaptırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Grip aşısı yaptırmak, aşının içinde bulunan antijenik yapılara karşı bağışıklık sisteminin alarm seviyesini arttırarak kişinin gribe karşı güçlenmesini sağlayacaktır.
Ticari, bilimsel araştırma-geliştirme amaçlı uzay operasyonları ile insanlı veya insansız uzaya erişim ve uzayın keşfine yönelik operasyonları yaptırmak veya organize etmek.
Belge yönetimi ve arşivcilik alanında araştırma yapmak veya yaptırmak, rehberlik ve eğitim sertifikasyon hizmetlerini sunmak, yerli, yabancı kuruluşlar ve üniversitelerle işbirliği yapmak.
Hem kuş yuvalarının üretimini dışarıda yaptırmak hem de üretilen kuş yuvalarını teknik şartnamesinde belirlediğimiz noktalara astırmak için ihaleye çıktık.
Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, tarihi, kültürel ve turistik potansiyellerin geliştirilerek sektörel kalkınma içinde kullanılması amacıyla, sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenmek üzere, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri oluşturmak, bu sınırlar dahilinde planlı gelişimi sağlamak için her ölçekte plan yapmak, yaptırmak, kültür ve turizm gelişim bölgelerine yatırımları yönlendirmek ve yatırım yapmakla görevli olacak.
Ergene Belediyesi ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ortaklığında ücretsiz bir şekilde verilecek olan Kuaförlük ve Berberlik kursuna kayıt yaptırmak isteyenlerin Zübeyde Hanım Parkı, Ulaş Belediye Binası, Velimeşe Hizmet Binası ve TEMEK Tekirdağ merkezine başvurmalarının gerektiği belirtildi.
Saç ekimi yaptırmak isteyen kişi işlemden bir hafta öncesinde alkol ve kan sulandırıcı herhangi bişiy kullanıyorsa bunları kesmesi gerekmektedir.
Bu durum özellikle ortodontik tedavi yaptırmak isteyen ancak braket ve tellerin görüntüsü sebebiyle tedaviyi erteleyen yetişkinler için popüler olmaya başlamıştır.
Geçim sıkıntısı, darlık çekiyoruz, benim tek dileğim alnımın teriyle bileğimin hakkıyla çocuklarıma bakmak, borçlarımı ödemek tedavimi yaptırmak.
Yakaladığı balıkla övünen Aleks daha sonra otopsi yaptırmak üzere Rus Balıkçılık ve Denizbilim Enstitüsü ile irtibata geçti.
Antalya Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, iç karışıklık ve savaş nedeniyle Türkiye'de bulunan Suriyelilerin Antalya'da ana arter ve kavşaklarda çocuklarını dilendirmek ya da satıcılık yaptırmak suretiyle istismar ettiklerinin tespit edildiği belirtildi.
Elif Doyuk Kartal, riskli grupların gripten korunmasının en kesin yolunun grip aşısı yaptırmak olduğunu söyledi.
Sigortada yaptırmak için son gün 10 Mart Arslan Soydan, don olayı ile karşılaşıldığında, dumanlama sistemi ile caydırıcılık yapılabileceğini ifade ederek, tarım sigortası yapmaları konusunda çiftçileri uyardı.
Esvet Sarıoğlu da eğitime gönül veren eşi Dilek Sarıoğlu anısına okul yaptırmak için girişimlerde bulundu.
Etlerinin hazırlatmak kıyma yaptırmak isteyen vatandaşlar kasapları tercih ediyor.