"yarıştırmak" ne demek

"yarıştırmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Acıları yarıştırmak bize yakışmaz, acıları ortaklaştırmak ahlaki sorumluluğumuzdur.

Bu imtihan gençlerimize hayatların en güzeli ve en güzel model olan Efendimizin hayatını öğretmek ve sonrasında daha tafsilatlı öğrenilmesine vesile olarak bu uğurda gençlerimizi hayırda yarıştırmak üzere yapılmıştır.

Kadın matematikçiler ile erkek matematikçileri yarıştırmak gibi bir şey söz konusu değil.

Oysa planı, programı, düşünceleri yarıştırmak esastır ülkemize ve insanımıza ancak bu şekilde hizmet edebiliriz.

Mevcut kriterlere göre bir sıralama yapmak kaplumbağa ile tavşanı yarıştırmak gibi bir şey!

Bu oyuncularımızın performansını yukarıya çıkarmak ve diğer isimlerle yarıştırmak istiyoruz.

Buradaki amacımız insanları yarıştırmak değil, kültürleri kaynaştırıp, eksikleri tespit etmek.

Ama bunun sayıları yarıştırmak, basın toplantılarını yarıştırmak şekline dönüştürülmesinin partimize, parti tabanına, üyelerine büyük zarar verdiği kanaatindeyiz.

Yani geliştirme ile yarıştırmak arasındaki ayrımı ciddi yapmak gerekiyor.