"yatıştırma" ne demek

"yatıştırma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kendisini Okul Müdürü olarak tanıtıp olayı yatıştırma yönündeki çabasına rağmen, söyledikleri dikkate alınmayıp orada bulunan veli, öğretmen ve öğrencilerin gözleri önünde kelepçe takılmak istenmiş sonrasında darp edilmiştir.

Biz olayları yatıştırma çalışırken arkadaşlar alkol almış, ne anlatırsan anlatın ellerinde rakı bardakları, purolar tehditler savurarak ki biz gerçekten milli takımızın devletimizin federasyonumuzun bize teslim ettiği bayrağı sorumluluğunu bilerek hareket ettik.

Ders başı yapacak olan öğrencilerimizin stresi, velilerin heyecanını yatıştırma adına biz yurttaşlarımızdan ve İstanbullulardan özellikle Pazartesi günü itibariyle mümkün mertebe toplu taşıma araçlarını kullanmalarını rica ediyoruz.

Ekiplerin yatıştırma çabalarına rağmen tartışmayı sürdüren bayana, çevredeki vatandaşlar tepki gösterdi.

Mideyi yatıştırma etkisi ve güçlü bir antioksidan olması nedeniyle nane hazımsızlığa en iyi gelen bitkiler arasında yer alıyor.

Güneş sonrası yatıştırma ve tazeliği koruyup dengelemek üzere tasarlanmış bir teknolojiye sahiptir.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, akaryakıt zamları sonrası başlayan ve ülkeyi adeta savaş alanına çeviren Sarı Yelekliler'in protestolarını yatıştırma çabasının bir parçası olarak, vergi ödemekten kaçınan yöneticilere karşı sıkı önlemler almaya hazırlanıyor.