Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yavaşlatmak
  • -i Yavaşlamasını sağlamak, yavaşlamasına yol açmak, hızını kesmek

"yavaşlatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Oklüzal apareylerin bruksizmi tedavi etme amaçlı yapılmadığı, çiğneme sisteminde meydana gelecek sorunların ilerlemesini yavaşlatmak veya önlemek amaçlı olduğu aparey yapılmadan önce bireylere belirtilmelidir.

Onların istediği de zaten hayatı yavaşlatmak, durdurmak, insanların tedirgin olmasını sağlamak, korkuya sevk etmek ve böylece ülkenin bütün değerlerini aşındırmak.

Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, ilk olarak bent üzerindeki su akışını yavaşlatmak için kanal kapağını açtı.

Tedavi hedefi kesinlikle teneffüste, oyunlarda, sosyal ortamlarda çocuğu yavaşlatmak, donuklaştırmak değildir.

Bu tespitler doğrultusunda trafik ekiplerimiz, sürücüleri tespit etmek amacıyla takometre kontrolü ve trafik akışını yavaşlatmak amacıyla da radarlı hız denetimine ağırlık vermiş.

Alzheimer hastalığının engellenmesi mümkün değildir ancak yavaşlatmak da elimizdedir.

Yıldırım, Müslüman ülkelerde yaşanan sıkıntılara dikkati çekerek, asıl amacın dünyanın gittiği yere göre şuurlanan Müslüman ülkelerdeki bu süreci yavaşlatmak olduğunu söyledi.