"yaymak" ne demek

"yaymak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Vergiyi tabana yaymak, dolaylı vergilere olan bağımlılığı azalmak istiyoruz.

Ünye Alevi Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ceyhan Aksu, gazetecilere yaptığı açıklamada Alevilik, Bektaşilik inancı doğrultusunda öğretileri, yaşam tarzlarını, dostluğu, kardeşliği, birlik ve beraberliği yaymak olduğunu söyledi.

Bingöllü kardeşlerimizin hak ettikleri kaliteli hizmeti bir an önce alana yaymak nihai hedefimizdir.

Doğaüstü bir şeytana inanmadığını vurgulayan grup, 'insanlar arasında iyilik, cömertlik ve empatiyi yaymak istediklerini' söylüyor.

Kampanya, cinsiyetçi söylemlere yeni karşılıklar önererek çözümün bir parçası olmak ve herkesi kucaklayan bir tonla bu hareketi yaymak fikrinden yola çıkıyor.

Denizlide ekimi yapılan ketencik bitkisinin biyodizel sektörü için ham madde kaynağı olması beklenirken, üretimi ülke geneline yaymak istediğini belirten üretici Tanoğlu, önümüzdeki ekim döneminde 500 ton ürün almayı hedeflediğini söyledi.

Projenin son hedefi ise kompost makinelerini İstanbul genelindeki kamu binalarına yaymak olacak.

Bu beklenmedik olay, iki teokratik ve otoriter ülkenin, zaten bir süredir yürüttükleri mezhepsel çatışmayı daha da kızıştırmak ve bütün bölgeye yaymak tehlikesini yaratıyor.

Antalya'da sektörde en önemli sorunun mevsimsellik sorunu olduğunu anlatan Karaloğlu, turizmi 12 aya yaymak için çalışmak gerektiğini bildirdi.

Çağ, bu milli şuuru yaymak, geliştirmek ve perçinlemek adına kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu olduklarını, Türkiye genelinde hizmet verdiklerini, bu davaya gönül veren insanlarla beraber bu yolda birlikte yürüdüklerini belirtti.

Sporu toplumun bütün kitlelerine yaymak, çocuk ve gençlerin serbest zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini sağlamak, içki sigara ve tüm zararlı alışkanlıklarından korumak, vatanını ve milletini seven ruh ve beden sağlığı yerinde olan sportmen bir nesil yetiştirmek için her yıl ülke genelinde uygulanan İl Spor Merkezleri, bu yılda büyük katılım altında başladı.