Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yekpare
  • sıfat Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün
    "Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü." - C. Uçuk
  • zarf Tek parça olarak, bütün olarak
    "Tarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret edilecek bir şey değildir." - Y. K. Beyatlı

"yekpare" kelimesinin kullanım örnekleri.

Benzersiz OKT özellikleri ile akaryakıt ve kimyasal lojistiğinin vazgeçilmezlerinden olan, enlemesine eksiz, yekpare levhalı gövde yapısı, en az sayıda birleşim noktası ile yüksek mukavemetli ve uzun ömürlü kullanım sağlayan, ADR sertifikalı, 5 bölmeli, 38.

Boşlukları düzgün kesilmiş tahta parçalarının üzerine ağaç tutkalı doldurularak aynı şekilde kesilmiş başka bir tahtadan kapakla birleştirildiği, daha sonra fırınlanmak ve preslenmek suretiyle dışarıdan bakıldığında yekpare bir tahta görüntüsü verildiği anlaşıldı.

Tüm bilgisayar bileşenlerinin yekpare bir tasarımda toplanmasıyla ortaya çıkan işlevsellik ve yenilikçi kullanım olanakları, AiO bilgisayarların hızla yükselmesini ve tüketiciler arasında trend olmasını sağlıyor.

ALA sistemi parçalarının her yerinde, yekpare olarak şekillenebilme veya kalıplanma özelliğine sahip, parlak, çıplak Dövme Kompozit Malzeme kullanılıyor.

Sütunların taşıdığı yekpare parça üzerinde sekizgen piramitli külahı bulunmaktadır.

Yekpare tekparça bir daldan yaptığımız zaman en az 1 ay kadar zaman alıyor.

Arap ayaklanmaları, Arap ülkelerinin yekpare bir bağlamda incelenmesinin doğru bir bakış açısı olmadığını ortaya koymuştur.

Fakat ne yazık ki bütün bu zenginliğine rağmen, yoksullukla özdeşleşmiş yekpare bir Afrika algısı var.

Zırh çeliği muadili yekpare çelik levhalara yapılan farklı atış testlerinde ise 50, 70 ve 96 milimetre kalınlıkta çelik levhalar başarıyla delindi.