Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yetiştirmek
  • -i, -e Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak
  • Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek
    "Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim."
  • Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek
    "Hastayı doktora yetiştirmek."
  • nsz Üretmek, büyütmek, geliştirmek
    "Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler." - N. Cumalı
  • İletmek, duyurmak
  • Sağlayıp vermek
    "Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir." - H. Taner
  • -i Yetmesini sağlamak
    "Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz." - F. R. Atay
  • -i Aceleyle ulaştırmak
  • -e Söylenmemesi gereken bir şeyi birine hemen söylemek
    "Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler." - M. Ş. Esendal
  • 10. -i Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek
    "Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim." - R. N. Güntekin
  • 11. -i Eğitim, öğrenim sağlamak
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
yetiştirmek

bk. üretmek.

"yetiştirmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

ALĞAÇ: "HEDEFİM ŞAMPİYON SPORCULAR YETİŞTİRMEK" Antrenör ve beden eğitimi öğretmeni Ercan Alğaç da, "Bizlerden başarı bekleniyorsa herkesin ve her kesimin destek vermesi lazım.

Hacı Firdevs Camii İmam Hatibi Ahmet Arhan ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Kobi Camii İmam Hatibi Osman Duran, verilen eğitim ve yapılan sosyal aktivitelerle ilgili öğrencileri çok sevdiklerini, gelecek için gayret gösterdiklerini ve vatanına, milletine hayırlı bir nesil yetiştirmek için mücadele ettiklerini dile getirdi.

Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Avarız köyü Muhtarı Mesut Çakır ise ayçiçeğine verilen desteklerinde her yıl arttığını, Trakya çiftçisi olarak en iyi ürünü yetiştirmek için uğraştıklarını ifade etti.

Toplantının son bölümde DSİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve amacı su ve çevre konusunda daha duyarlı bireyler yetiştirmek olan Su Elçileri Projesinin tanıtım sunumu Proje Koordinatörü Özgür Aydıncak tarafından yapıldı.

Üretimin ancak, ehliyetli, liyakatli, basiretli idarecilerin yönetimleriyle gerçekleşebileceğini bilen gençler yetiştirmek gayemiz olmalıdır.

Randevuma yetişmek, onu yuvaya yetiştirmek, kahvaltı ettiğinden emin olmak derken nasıl bir bağrış çağrış ile kalktığımız başka sabahlar geliyor aklıma.

Fatma Beldek ise özel günlerde işlerinin arttığını ifade ederek, arkadaşlarıyla gülleri yetiştirmek için çabaladıklarını aktardı.

Bıçak bileme ustaları, vatandaşların bayramda kullanacakları bıçakları yetiştirmek için akşam geç saatlere kadar çalışıyor.

Bu bitek topraklarda sebze yetiştirmek çok zordu, dev hayvanlar bir anda yerle bir ederlerdi tarlaları yine de bazı yerlerde yüksek sazlarla çevrelenmiş bahçecikler gördüm, gerçi bir fil için o barikatı yıkmak iş miydi?

Vakıf üniversiteleri, kendi hocalarını yetiştirmek yerine, kolay olanı yapıp, devlet üniversitelerinin içini boşaltı.

Temennim, gücü yerinde olan herkesin çağdaş gençlik yetiştirmek ve vatan savunmasında cansiparane görev yapan Mehmetçiklerimize faydalı olmak için imkanları varsa gelirlerinin bir kısmını bu iki vakfa bağışlamaları.

İyi insan yetiştirmek, çocukları destelemek biz eğitimcilerin, velilerin ve herkesin görevidir.

Eğitim öğretimin niteliğini arttırmak, ülkemizin geleceği olan evlatlarımızı üstün meziyetlerle donanmış bir nitelikte yetiştirmek ortak gayemizdir.

Böyle eserleri inşa edebilmek için şüphesiz medeniyet yolunda epeyi bir adımlar atmak lazım ve bu eserleri inşa edecek büyük sanatçılar, ustalar, mimarlar yetiştirmek lazım.

Ağaçla barışık, ağaç dikmek, ağaç yetiştirmek, onun ürünlerinden çevreyi faydalandırma anlayışına sahip bir hükumet olmamıza rağmen, 3 buçuk milyar ağaç dikilmesine rağmen halen birçok bölgenin ağaçlandırılması gerekiyor.