Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Yoğunluğu olan
"yoğunluklu" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yapılan çalışmalar, çözünebilir lif yüklü gıdaların alınmasının, kolesterol seviyelerini ve ayrıca kan şekerinin kontrol altına almasına yardımcı olacağını düşündürmektedir baklanın içerisindeki lifler aynı zamanda, düşük yoğunluklu lipoprotein veya kötü kolesterol seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olur.
Yüksek lif, pektin ve C vitamini seviyeleri , özellikle düşük yoğunluklu lipoprotein serum kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olur.
Ürünler zarar gördü Yetkililer, bu defa olayın incelenmeye başlaması üzerine kimyasal kullanımını az göstermek amacıyla 100 tonun üzerindeki asit yoğunluklu atık suyu nötrleştirmek için kullanılması gereken 1.
Taşırken de plansız programsız olmamalı, çok yoğunluklu olan bölgeleri rahatlatmak lazım.
Nil Nehri ana isale su boru hatlarından saplama yapılarak 3 km uzunluğundaki yüksek yoğunluklu polietilen boru hattı ve 40 tonluk su deposu ile El İncifav bölgesi merkezli olmak üzere yaklaşık 10 bin kişinin kullanımına sunuldu.
Cüce galaksiler, evrenin erken oluşum sürecinde ortaya çıkan, dolayısıyla yıldızları yaşlı, düşük yoğunluklu ve metal yoksunu göksel yapılar olarak biliniyor.
Cüce galaksiler, evrenin erken oluşum sürecinde ortaya çıkan, dolayısıyla yıldızları yaşlı, düşük yoğunluklu ve metal yoksunu Göksel yapılar olarak biliniyor.
Kırsal ve düşük yoğunluklu yerleşim bölgelerindeki çocuklar için esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk eğitimi modelleri uygulanacak.
Geride kalan kalsiyum ve karbonat yoğunluklu beyaz çözelti travertenleri oluştururken, yayılan karbondioksit de canlıların ölümüne yol açmıştır.