Vikipedi
Yorgi ( Yun: Γεώργιος Georgios; Lat: Georgius; Ar: جرجس Cercis ö. 23 Nisan 303) Hristiyanlıkta ve İslâm'da velî olarak kabûl edilen bir Hristiyan'dır. Geleneksel rivâyetlere göre Roma ordusunda bir askerdi. Ebeveyni Yunan kökenli Hristiyanlardı. Babası Gerontius, Roma ordusunda görevli bir Kapadokyalıydı. Annesi Polikronya, Filistin'deki Lod şehrinden bir Hristiyan'dı.Jeannie Meekins; Saint George: Dragon Slayer: A 15-Minute Book; s. 9; “Aziz Yorgi’nin hayatının ilk dönemleriyle alâkalı çok az bilgi var. Muhtemel kökeni hakkında iki rivâyet var. Birine göre, Türkiye’nin ortasındaki Kapadokya’da dünyâya geldi... Yorgi’nin ebeveyni Hristiyan’dı ve onu da Hristiyan olarak yetiştirdiler. Babası o 14 yaşındayken vefat etti. Annesi onunla birlikte Filistin’deki memleketine göç etti. 17 yaşındayken, Roma ordusuna katıldı. Başka bir rivayet, Yorgi’nin babasının Kapadokyalı olduğunu nakleder. Annesi ise Filistin’deki Lod şehrindendi. Yorgi, Lod’da doğdu... Her iki ebeveyni de asil Yunan ailelerinden geliyordu ve çocuklarına Yunanca Georgios adını verdiler... Yorgi’nin babası Roma ordusunda görevliydi, bu vesileyle Yorgi de yaşı yetince Roma ordusuna katıldı.” Yorgi'nin Kapadokya doğumlu mu yoksa Filistin doğumlu mu olduğu konusundaki rivâyetler muhteliftir.Edward Clapton; The Life of St. George; s. 9; “İngiltere’nin ve aynı zamanda şövalyelerin hâmî azizi Yorgi, Üçüncü Asır’da Filistin’de Lod’da dünyâya geldi. Yunan kökenli asil Hristiyan bir âileye mensuptu.”Rosemary Guiley; The Encyclopedia of Saints; s. 129; “Yorgi, tarihsel bir kişiydi. Metafrastes’in naklettiği bir rivâyete göre, günümüzde Türkiye sınırları içinde kalan Kapadokya’da asil bir Hristiyan âilenin evlâdı olarak dünyâya geldi. Babası vefat ettikten sonra, annesi ile birlikte ikamet etmek üzere Filistin’e göç etti.”Allison Maloney; St. George: Let’s Hear it For England!; The Random House Group Limited İslam tarihçilerinin geleneğinde Filistin doğumlu olduğu anlatılır. Hristiyan geleneğinde en azından bir süre Lod'da büyüdüğü anlatılır. Yorgi, Diokletyan'ın muhafız ordusunda bir Romalı asker oldu. Hristiyan dininden dönmesi istendiğinde bunu kabûl etmediği için Diokletyan öldürülmesini emretti.
İslâm'da[ değiştir]İslami kaynaklarda ismi Cercis, Circis ya da Curcis olarak geçer (Arapça جرجس). Cercis, Filistin ahâlisinden olup kendisiyle birlikte olan arkadaşlarıyla İsevi oluşlarını insanlardan saklıyorlardı. Cercis ve ahbabları, İsevîlerin tabiîn tabakasındandı, Meryem oğlu İsa'nın havarilerinden hayatta kalanlarla görüşmüş ve onların tebliğlerini dinlemişlerdi. Cercis ticaretle meşgul olup, kazancının artanını miskinlere ve muhtaçlara sadaka olarak verirdi.
Musul taraflarında, bütün Suriye'yi ele geçirmiş olan Dazâne (veyâ Dâdiyan) adında bir hükümdar hükmediyordu. Dazâne, zorba ve kimsenin yenemediği bir kraldı. Cercis bir gün bu hükümdâra hediye vermek maksadıyla yola çıktı. Vardığında, hükümdar, toplantı salonunda kavminin büyükleri ile oturuyordu. Hükümdar, Eflun adındaki putların getirilmesini emretti. İnsanlar Eflun'un önünden geçirildiği zaman puta tapmayanlar ateşe atılıyordu veya türlü işkencelere maruz bırakılıyordu. Cercis, hükümdara düşman oldu ve onunla mücadele etmeye karar verdi.
Cercis, hükümdara hediye olarak getirdiği parayı tamâmen oradaki İsevilere dağıttı. Hükümdara tebliğde bulunmaya karar verdi. Ona bir köleden başka bir şey olmadığını hatırlatıp, Rabbine iman etmeye davet etti. Kral da Cercis'i putlarına tapmaya davet etti. Kral ve Cercis arasında bu konuda bir davet savaşı yaşandı. Cercis, krala Rabbin eserlerini anlattı ve ona hükümdarın kavminden olup kötü âkıbete uğramış olan Tarbaklina, Meclitis ve Ezbii ile, Cercis'in kavminden (İsrailoğullarından) olup iyi âkıbete uğramış olan İlyas, İsa Mesih ve Meryem Ana'yı karşılaştırdı.
Hükümdar, İlyas ve İsa'yı kendisine getirmesini istediğinde, Cercis, onların kendisine ancak onları örnek alıp iyi amel ettiğinde geleceği cevabını verince, hükümdar onu yalancılıkla itham etti ve onu Eflun'a tapmaya zorladı. Cercis, bunu reddettiğinde ona işkence etmeye başladı. Cercis bağlanıp demir tırmıklar batırıldı. Cercis'i kontrol ettiklerinde hayatta olduğunu gördüler. Bunun üzerine beynine kızgın çiviler batırıldı. Yine de hayatta olduğunu gördüklerinde, hükümdarın onu mağlup etme ümidi kırıldı. Bunun üzerine devletine ve kendisine bir zevâl geleceğinden korkarak Cercis'i müebbet hapsettirdi.
Kaynakça[ değiştir]