Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
zapt etmek
  • zorla almak
    "Bizans'ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler." - F. R. Atay
  • tutmak
    "Neveser, bir sevinç çığlığını zor zapt etmişti." - A. İlhan
  • bir şeyi güç kullanarak önlemek
    "El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zapt ediyorlardı." - H. Taner
  • yazıya geçirmek
    "İfadesini zapt edenlere sessizce baktı."
  • hatırında tutmak
    "Söylediklerinizin birçoğunu zapt ettim."
  • anlamak, kavramak, bütünüyle öğrenmek
    "Bütün ayrıntılarıyla bu âlemi zapt etmiş belleği başlıca dayanağı idi." - H. Taner