Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
zarf
  • isim Kap, kılıf, sarma
  • İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
    "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler." - A. Haşim
  • İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
    "Kenarları ezik, bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi." - R. Enis
  • dil bilgisi Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç
    "Dil bilgisinden zarfları anlatırken öğretmen birden bağırmaya başladı." - M. İzgü
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
zarf

Virüs tarafında kodlanan proteinlerle tomurcuklanma sırasında hücreden alınan lipoprotein tabakadan oluşan ve bazı virüs ailelerinde kapsit yapının üzerinde bulunan yapı ögesi.

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
zarf

Sinema/TV. Değiştirime uğramış bir dalganın en uç bölümlerini yani genliğin üst bölümlerini gösteren eğri.

Matematik Terimleri Sözlüğü
zarf

Bir eğri (yüzey) ailesinin herbir elemanına teğet olan bir eğri (yüzey), bürüm.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü
zarf

Fiilin, sıfatın, başka bir zarfın veya bir ifadenin anlamını sınırlandıran veya niteliyen kelime: Erken gelmek, Güzel söylemek, Çok dar, Pek çabuk geldi, Hakikaten can çıkmayınca huy çıkmaz gibi. Bu zarflar dolaysız olup doğrudan doğruya ilgili göründükleri kelimeleri nitelerler. Bir de Dolaylı zarflar var, ki fiille ilgili göründükleri halde öznenin veya nesnenin bir halini belirtirler: " "Çocuk eve yorgun geldi" ve "Çocuğu yorgun buldum" örneklerinde "yorgun" zarfı birincisinde cümlenin öznesini, ikincide de nesnesini vasıflandırarak onların halini bildirir.

Gramer Terimleri Sözlüğü
zarf

Fiillerin, sıfatların, sıfat-fiillerin ve görev bakımından zarf niteliğindeki kelimelerin anlamlarını zaman, ölçü, niteleme, yer, yön vasıta, miktar, şart gibi çeşitli bakımlardan etkileyerek daha belirgin duruma getiren veya sınırlayan kelime türü: dün, bugün, yarın, sonra, şimdi vb. (zaman bakımından); ileri, geri, beri, alt (yer, yön bakımından); az, çok, biraz, kısmen, daha, pek vb. (ölçü bakımından); tatlı sert, açık mavi, koyu yeşil, uzun uzun konuştuğu konu, sımsıkı kapatmak, iyi anlamak vb. (niteleme, tarz bakımından): Silkindi. Yataktan hızla kalktı. Başı birdenbire dönmüştü. Karyolanın topuzunu zor yakaladı (S. Faik, Bütün Eserleri 3. Medarı Maişet Motoru; Berber Dükkanının Açılma Merasimi, s. 147). Ateş ilk tereddüdten sonra birdenbire parladı (A. H. Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, s. 323). Olduğu yere kayarcasına çöktü (Yaşar Kemal, Ortadirek, s. 314). Gittiniz mi, gerçekten mezarlığa elinizde çiçeklerle? (Kemal Tahir, Yol Ayrımı, s. 463). Kapkara bir yalnızlık içinde, kendi vücudundan bile habersiz düşünmeyi pek severdi (A. F. Abasıyanık, Bütün Eserleri 3, s. 19) vb.

Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu
zarf

Azerbaycan Türkçesi: zärf; Türkmen Türkçesi: haal; Gagauz Türkçesi: işhallık; Özbek Türkçesi: raviş; Uygur Türkçesi: räviş;Tatar Türkçesi: räveş ~ hal; Başkurt Türkçesi: rävveş;Kmk: hallık;Krç.-Malk.: sözlew;Nogay Türkçesi: nareçiye;Kazak Türkçesi: üstew;Kırgız Türkçesi: taktooç;Alt:: kubulbas;Hakas Türkçesi: nareçiye;Tuva Türkçesi: nareçiye; Rusça: nareçiye

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
zarf

Kılıf, örtü.

Vikipedi
Zarf (dilbilgisi)

Zarf veya belirteç; bir fiilin, fiilimsinin, sıfatın veya başka bir zarfın anlamını yer, zaman, durum ve miktar bakımından niteleyen kelime. Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.

Türkçede pek çok sıfat aynı zamanda zarf olarak da kullanılabilir. Bu sebeple bir kelimenin zarf mı, sıfat mı olduğu tespit edilirken cümledeki işlevi ve diğer kelimelerle ilişkisi incelenir. Sıfatlar gibi zarflar da tek başına kullanıldıklarında (zarf görevinde kullanılmadıklarında) isim hâline gelir ( adlaşır).Ergin 280

Zarf (anlam ayrımı)

Zarf, şu anlamlara gelebilir:

  • Zarf, herhangi bir malzemenin içine yerleştirildiği, korumak, gizlemek veya estetik görünüm amaçlı kâğıt veya plastik maddeden yapılan paketleme aracı.
  • Zarf, bir dil bilimi terimi.
  • Zarf tümleci, Türkçede cümlenin ögelerinden biri.
  • Zarf, Zaflı virüslerin yapısında bulunan bir katman.
Zarf

Zarf; bir malzemeyi alıcısına ulaşması esnasında korumak ve gizlemek amacıyla veya estetik amaçlı olarak kullanılan, kâğıt veya plastikten üretilen paket.

"zarf" kelimesinin kullanım örnekleri.

Öğrencilerin yeni kartları Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun temenni mektubunun da bulunduğu ve öğrenciler için hazırlanan ulaşım broşürüyle birlikte antetli zarf içinde teslim ediliyor.

Compact raf sistemli arşivde değerli ve korunmaya muhtaç evrak, fotoğraf ve dokümanlar asitsiz gömlek, asitsiz zarf ve asitsiz kutularda künye ve envanter bilgilerine göre muhafaza ediliyor.

Kompakt raf sistemli arşivde değerli ve korunmaya muhtaç evrak, fotoğraf ve dokümanlar asitsiz gömlek, asitsiz zarf ve asitsiz kutularda künye ve envanter bilgilerine göre muhafaza ediliyor.

Oy birliği ile kabul edilen karar sonrasında divana sunulan yeni yönetim kurulu listesi için kapalı zarf usulü oylamaya gidildi.

Tam 9 buçuk yıllığına ihaleye çıkarılan Büyük Samanlı Koyu ihalesine katılanların teklifleri açıklandıktan sonra en fazla teklif veren Bülent Aras, MEK Bilgisayar ve Erbe Mühendislik yetkilileri yeniden kapalı zarf usulü yarıştılar.

Filigranlı pusula ve zarf, sandık kurulu mührü ile birlikte uygulanırsa, seçim güvenliği açısından daha tatmin edici bir düzenleme olacaktır.

Ayrıca mektupların üzerindeki gönderici isimlerinin sahte olduğunu belirleyen savcılık zarf üzerindeki el yazılarını incelemeye gönderdi ve bu yazıların F.

İhaleye kapalı zarf ile teklif veren Bahadır İnşaat, pazarlık turlarına katılmazken, Hiperbol İnşaat Pazarlama ise pazarlığın ikinci turunda çekildi.

Karakarga yayınlarından çıkan efsanevi aşkların efsane mektuplarının yer aldığı Zarf Atanlar kitabı raflarda yerini aldı.

Bazı yanlış adamlar gidip kaçaklık teşkil edenlerden zarf içinde bir şey alıyor.

Geçici teminat tutarı 5 milyon lira olarak belirlenen ihale için isteklilerin tekliflerini, ihale gün ve saatine kadar TKİ'ye üzeri imzalı, kapalı ve kaşeli zarf içinde elden teslim etmeleri gerekiyor.

Geçici teminat tutarı 20 milyon lira olarak belirlenen ihale için isteklilerin tekliflerini, ihale gün ve saatine kadar TKİ'ye üzeri imzalı, kapalı ve kaşeli zarf içinde elden teslim etmeleri gerekecek.

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde mutfak alışverişi için pazara gitmek üzere evden çıkan 68 yaşındaki emekli Mehmet Kaya, Kuzay Mahallesi Çeşme Sokak'ta yürürken yerde zarf buldu.

Ağırlıklı olarak mazruf karakterli temsillerin merkezi olan sanat serine zarf olarak sanatçının yanı sıra izleyicinin de katılımını ön plana çıkaran sergi, sanat ile diyaloğun eser, tesir müessir tiplemesini izleyici gözünden yeniden sorgulatmayı amaç edinmektedir.