Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Zorunluluk
"Kültür hâkim olduktan sonra sanat ve hayat, mazi ve yeni zaruretler ne güzel uyuşuyor." - F. R. Atay
- Gereklilik
- Sıkıntı, yoksulluk, fakirlik
"Kıyafetinden dışarlıklı ve zarurette olduğu anlaşılan bir kadın kahvelerden birine girdi." - Y. K. Karaosmanoğlu
"zaruret" kelimesinin kullanım örnekleri.
Gazi Meclisimiz vatanın büyük bir kısmının işgal edildiği, milletin fakr u zaruret içinde harap ve bitap düştüğü, istikbale olan inancın tükendiği bir dönemde, Türk Milletinin yeniden dirilişinin simgesi olmuştur.
Kaan, iş ahlakının gerekliliklerini yerine getirerek yalnızca rutin fiyat düzenlemeleri yapan yerli ve milli perakendeci ve markalarla, fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapan firmaların yan yana zikredilmesini manidar bulduğunu belirterek, özellikle piyasadaki dalgalanmayı istismar ederek fırsatçılık yapan firmalarla, ülkemiz için üretim ve istihdam gerçekleştiren işletmelerimizin ayrıştırılmasının büyük bir zaruret olduğunu kaydetti.
Ancak zaruret durumunda zaruretin mahiyet ve miktarına göre bu hüküm değişmektedir.
Engelli olmanın, kimsenin elinde olmadığının da altını çizen Akay, bir gün her insanın başına gelebilecek kazaların, birçoğumuzun bedensel engelli olmasına neden olabileceğini, bu durumla karşılaşmadan önce kendimizi onların yerine koyup, hayata onların gözüyle bakabilmenin artık bir zaruret olduğunu söyledi.
Ayrıca yoğun bakım, acil servis ve kliniklerde gerekli güvenlik tedbirlerinin artırılması, fiziki güvenlik önlemlerinin alınması zaruret halini almıştır.