Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Zayıf olma durumu
"Kavrama hızının zayıflığıyla zekâsının çalımsızlığından ötürü, okulda kendisine kozalak adını takmışlardı." - Ç. Altan
"zayıflık" kelimesinin kullanım örnekleri.
Duygular zayıflık olarak algılanamaz çünkü onlar olmadan insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi de mümkün değildir.
Ne yazık ki bu yaklaşımımız, zayıflık, basiretsizlik gibi algılandığını gördük.
Aynı yaş grubu için zayıflık yüzde 2,1, az kilolu oranı yüzde 2,3 ve bodurluk ise yüzde 2,4 olarak belirlendi.
DEHB tanılı olgularda suç şiddetinin daha yüksek olması yargılamalarının zayıf olması ve dürtü kontröllerindeki zayıflık, davranım bozukluğunda ise empati eksikliği, duygusuz ve duyarsızlık özellikleri ile ilişkili olabilir.
Örneğin yeterli A vitamini almazsak gece körlüğü, kemik gelişiminde zayıflık, deri problemleri, bulaşıcı hastalıklara karşı dayanıksızlık ortaya çıkar.
Zayıflık gibi görünen nüfus azlığını, yüzölçümünün küçüklüğünü, müzmin güvenlik sorunlarını nasıl fırsata çevirdiğini görmek düşündürücü.
Kaslardaki zayıflık, genellikle ellerde erime ve güçsüzlük ile başlıyor ve kişinin el bölgesindeki kaslarda çökmeler ve kavramada güçsüzlük hissediyor.
Sorunları kaba kuvvetle çözmek olarak ifade ettiği şiddetin acizlik, zayıflık ve karaktersizlik göstergesi olduğunu vurgulayan Emniyet Müdürü, toplumda şiddetin azlığının medeniyet ölçüsü olduğunu söyledi.
Ayrıca, demir eksikliği, zayıflık, yorgunluk, baş ağrıları, kognitif bozukluklar ve mide sorunları ile karakterize olan anemiye neden olur.
Örneğin, yılda toplam 500 yayın yapılması, 2000 öğretim üyesi olan bir üniversite için bir zayıflık göstergesi olurken, 200 öğretim üyesi olan bir üniversitede bir kuvvetlilik göstergesidir.