Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
zedelemek
  • -i Hafifçe yaralamak
  • Zarar vermek

"zedelemek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Türkiye şaha kalkacak, atılım yapacak, reformlarla yoluna devam edecek demiştik, bunları birilerini rahatsız ettiği için Türkiye’nin önünü kesmek için milletimizle bağımızı zedelemek için bir ekonomik saldırı gerçekleştirdiler fakat alimallah püskürttük.

Gıybet sadece bir kimseyi ayıplamak ve onurunu zedelemek şeklinde iki tarafla sınırlı kalmaz.

FETÖ, DAEŞ, Boko Haram, Haşdi Şabi gibi terör örgütleriyle pak ve temiz medeniyetimizi lekelemek istediklerini, istikbal ve istikrarımızı zedelemek, çalmak, karartmak istediklerini fark ediyor ve bu teşebbüsleri akim bırakmak için mücadele edeceğimizi her fırsatta ilan ediyoruz.

Ama şu anda olayı farklı mecraya çekmek suretiyle Almanya'nın Türkiye ile olan münasebetlerini burada zedelemek, lekelemek isteyenler, yanlış yolda gidiyorlar.

Böylesi bir bayramı hain emellere alet etmek isteyenlere elbette fırsat verilmemeli, bin yıllık kardeşlik çınarını zedelemek isteyen mihrak ve karanlık heveslere göz açtırılmamalıdır.

Dilekçede, davalıların amacının Binali Yıldırım ile Erkam Yıldırım'ın itibarını zedelemek olduğu belirtilerek, Evrensel gazetesi, çizer Sefer Selvi ve eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı'dan, Binali Yıldırım adına 20 bin, Erkam Yıldırım adına da 20 bin lira olmak üzere toplam 40 bin lira manevi tazminat talep edilmişti.

Çocuğunuzun öz güvenini zedelemek yerine onunla gurur duyduğunuzu ifade edin.

Gazetemizin marka değerini kamuoyu ve okuyucu nezdindeki itibarını zedelemek üzere yapılan bu asılsız açıklamaları şiddetle kınamakla birlikte, okurlarımıza olan saygımız ve bu hususta onlarla aramızdaki sadakat akdine bağlılığımız sebebiyle konuyla ilgili olarak tüm hukuki ve yasal açıdan gerekli işlemlerin yapılacağını belirtmek isterim.

Geçen gün bir televizyon kanalında Mersin'deki şehir hastanesinin itibarını zedelemek için bir tane hasta bulmuşlar tiyatro sergiliyorlar.