Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat İstemeyerek yapılan
"Sinirli ve zoraki bir gülüşle güldü." - H. Taner
-
zarf İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla
"Pek çok okuyucum bunu zoraki okumuştur." - B. Felek
"zoraki" kelimesinin kullanım örnekleri.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK UYGULAMASINA SON VERİLMELİ, SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLER KADROYA GEÇİRİLMELİDİR Öğretmen açığı bulunan illerde ve istihdamda güçlük çekilen bölgelerde öğretmenin cebren kalmasını sağlamak, kadro istikrarını zoraki yöntemlerle temin etmek demokratik değildir.
Hanutçu olan kişiler bu işi meslek edinmişlerdir ve zoraki olarak turistleri ve alışverişe çıkan vatandaşları yüzde aldığı dükkana sokup bir şeyler satmaya çalışmaktadırlar.
Velhasıl geleceğe dair hiçbir umut vaat etmeyen, edemeyen, üstelikte ne idüğü belirsiz mahfillerin oyununa gelen ama karşımızda zoraki bir araya getirilmiş bir muhalefeti görüyoruz.
Kendi kendine oluşan bir kader olmadığı gibi, açıkçası Müslümanlara zoraki bir şekilde bu kaderi kabullendirmek ve yaşattırmak isteyenler vardır.