"zorlamak" ne demek

"zorlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Uzun süre dizlerinizin üstüne oturmak, çömelme hareketi yaparak uzun süre o pozisyonda durmak, sandalyeye oturduğunuzda ayakları sandalye altına yani geriye atmak veya iş yapmak için dizi saatlerce bükülü tutarak dizleri zorlamak, Bu gibi durumlarda diz kıkırdağında yumuşama olacağı için dizde ağrı meydana gelir.

Özellikle kavşaklar, parklar ve benzeri kamuya acık kentsel mekanlarda basta çocuklarla bazı kişilerin, araç camı silmek, insanları taciz ederek para vermeye zorlamak, mendil, çiçek, hediyelik eşya satısı yapmak veya dilenmek suretiyle toplumun huzur ve güvenliğini tehlikeye düşürdükleri tespiti üzerine harekete geçildi.

Yarın öbür gün bir takım çıkar amaçlı insanlar gelip, orada hazine arazisini zorlamak, oraları karıştırmak isterlerse devlet olarak asla müsaade etmeyeceğimizi söylüyoruz.

Bu nedenle oğlunuz bir şeye kızdığında, bir şey yapmak istemediğinde onu zorlamak ve terslemek yerine, ne hissettiğini sorun.

Aynı trajediyi tekrar yaşamamak, evlatlarımıza yaşatmamak için önlem almak, iktidarı da önlem almaya zorlamak zorundayız.

Aslında şu anda yapmak istediğim şey, daha çok çalışıp daha iyi bir şeyler üretmek için kendimi daha çok zorlamak.

Zor zamanlar geçiren iş dünyasında bankalar haksız şekilde, sadece kendilerini düşünerek bazı firmaların kredilerini zamanından önce ödemeye zorlamak gibi, yeni kefaletler istemek gibi veya normalde olmayan masraflar koyarak işletmeleri zora sokmak gibi hareketlerden vazgeçmeli.

Kişilere, arkadaşlarına ve okul çalışanlarına söz ve davranışlarla sarkıntılık yapmak, iftira etmek, başkalarını bu davranışlara kışkırtmak veya zorlamak, yapılan bu fiilleri sosyal medya yoluyla paylaşmak, okuldan atılma gerekçesi sayılacak.