Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
ücra
  • sıfat Çok uçta, kenarda veya kıyıda köşede olan
    "Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı

"ücra" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kültürümüzün en ücra köşelerinde refleks olarak görebileceğimiz arifane tavırlar, bu medeniyetin ürünüdür.

Bu doğrultu da en ücra köşelerde, en ücra köylerimizde faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz.

Türkiye'nin en ücra köşelerindeki çocuklara fırsatlar sunarak onların üretkenliklerini geliştirmek istiyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizin en ücra yerlerinde türlü zorluklara rağmen hoş görü ve sevgileriyle yurt dışında ve vatanın dört bir yanında fedakarca çalışarak geleceğimizin güvencesi olan gençlerimizi ve çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin günü kutluyorum.

Devletimizin şefkatini, merhametini en ücra köşede yaşayan vatandaşa hissettirme adına bu tip ziyaretler de gerçekleştiriyoruz.

Devletimizin şefkatini merhametini en ücra köşede yaşayan vatandaşa hissettirme adına bu tip ziyaretler de gerçekleştiriyoruz.

Klasik, dört sedyeli, paletli ve kar küreyici ambulanslarla en ücra mahallelerdeki hastaya bile ulaştıklarını ifade eden Yanmaz, ambulans helikopter ve kar motorlarının da hastaya ulaşmada önemli kolaylık sağladığını anlattı.

Devletimizin, ülkemizin en ücra köşesine kadar ulaştığı kılcal damarlarıdır.

Vali Yavuz, Ünye Atatürk Parkı Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen programda, muhtarların mülki idarenin dokunan eli, gören gözü, işiten kulağı ve devletin en ücra köşesine kadar ulaştığı kılcal damarları olduğunu söyledi.

Çünkü en ücra köşelerden, en mahzun yüreklerden sessizce yükselen dualar vardır.

Yoksa yapılan çalışmalar her zaman yüzde yüz kafi olmamakla birlikte, Karadeniz'in en ücra köşesinden, en sık kullanılan bölgesine kadar bütün alanlardaki kirliliğin her türlüsü hakkında malumat sahibiyiz.