Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Acımasız olarak, acımasız bir biçimde,
acımasızcasına, zalimce, zalimcesine, zalimane
"Bu acımasız dünyada artık acımasızca savaşacaklardı." - İ. O. Anar
"acımasızca" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu durum çeşitli siyasi çevreler ve sendikalar tarafından acımasızca ve alakasızca eleştirilmiştir.
Her futbolcu gibi çok kötü oynadığı günler olmuştur ama kimse Sabri Sarıoğlu kadar acımasızca ve anlamsızca eleştirilmemiştir.
Özellikle gençleri cezbetmek için sigara firmaları acımasızca ticari reklam unsurlarını ön plana çıkarıyorlar.
Açlık hissini ortadan kaldıran bu uyarıcı, coşkunluk girdabında sürüklenen savaşçının uyumadan günlerce savaşabilmesini, acımasızca öldürebilmesini sağlıyor.
Şehit Ramazan Bekar İlkokulu sınıf öğretmeni Gülnihal Cünnük hocamız, bazı veliler tarafından görevi başında çirkin bir saldırıya uğramış, acımasızca darbedilmiştir.
Gençlerin delikanlılık dönemini, değişim dönemini maalesef terör örgütleri çok acımasızca kullandılar.
Allah'ın verdiği cana, mala ve tabiata karşı acımasızca davranan insanoğlu, dünyayı güvensiz bir yer haline getirmiştir.
Bu itibarla Büyük Millet Meclisinin açılışı, milletler ve medeniyetler çekişmesinin acımasızca sürdüğü bir dönemde Türk milletinin tam bir mutabakatla, milli kimlikte ve milli hedeflerde buluşmasının yıllardır süren kayıpların çöküntüsünü ve moral bozukluğunu atarak güç toplamasının, teslimiyet ve tavizlere son verip silkinerek doğrulmasının, silahla verilen bir mücadelede bile milli mutabakatla sağlanan meşruiyetin nirengi ve dönüm noktasıdır.
Kendi vatandaşlarına karşı acımasızca bir savaş yürüten recim Suriye halkının yarısını oluşturan 12 milyon halkın yerinden olmasına neden olmuştur.
Kızların bir arkadaşı da Telegram'da Mash haber kanalına, babanın kızları acımasızca dövdüğünü, basit dayaklardan çok sadistçe şiddet uyguladığını söyledi.
Bu aşamada sorunu kökünden çözmeye kararlı olan hükümet bazı sözde siyasi partilerce acımasızca eleştirilmiş, sürecin zaafa uğratılmasında çirkince katkıları olmuştur.