"dahi" ne demek

"dahi" kelimesinin kullanım örnekleri.

Fakat matematiksel bir hesabı dahi doğru düzgün yapamayan bir ilçe başkanına abaküs önermekten başkaca bir yöntem bulamadık.

Pişen patatesleri kimi kabuğunu soyup, kimi ise kabuklarına dahi dokunmadan üzerine biraz da tuz veya ketçap ilave ederek afiyetle yiyor.

Sırtından ter akana kadar çalıştıkları, aile ve sosyal hayatlarından ödün verdikleri, hastaya bakım hizmeti verirken insanüstü bir gayret sarf ettikleri, alın terleri ve emeklerinin karşılığını dahi alamazken hastalardan güler yüzlerini eksik etmedikleri görmezden gelinip bir sinema filmine konu edilirken çizilen imaj onur kırıcıdır.

Duran her şey, duran insan duran kalp, duran demir, akan su dahi akmaz ise yosun ile cezalandırılır.

Tehlikeli politik oyunlarla dünya liderliğine soyunan ve dev ülke olmanın verdiği güvenle sağa sola sataşmayı marifet bilen, haksızca taraf tutan, haksızlık yapan, teröre dahi destek veren ABD akılsızca söylediği her sözün sonrasını iyi düşünmeli, dünya barışını yok edecek davranışlardan kaçınmalıdır.

Tehlikeli politik oyunlarla dünya liderliğine soyunan ve dev ülke olmanın verdiği güvenle sağa sola sataşmayı marifet bilen, haksızca taraf tutan, haksızlık yapan, teröre dahi destek veren ABD akılsızca söylediği her sözün sonrasını iyi düşünmeli, dünya barışını yok edecek davranışlardan kaçınmalıdır.

Tehlikeli politik oyunlarla dünya liderliğine soyunan ve dev ülke olmanın verdiği güvenle sağa sola sataşmayı marifet bilen, haksızca taraf tutan, haksızlık yapan, teröre dahi destek veren ABD akılsızca söylediği her sözün sonrasını iyi düşünmeli, dünya barışını yok edecek davranışlardan kaçınmalıdır.

Ayrıca “Su yapılarına zarar vermek, dere yataklarında DSİ’den izinsiz kesit daraltıcı her türlü yapı yapmak, mevsimlik akışlı olsa dahi dere yataklarının üzerine yapı yapmak veya izinsiz kapatmak, yeraltı sularına izinsiz besleme yapmak” fiilleri yasaklanıyordu.

Pilli, elektronik, alevsiz kullanılabilen hatta usb ile şarj edilebilen çakmaklar dahi çıktı.

ADANA (AA) - Şiddetli bel ağrısı nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanan, uzun süre ayakta dahi duramayan kadın hasta Adana Şehir Hastanesi'nde hizmet veren Algoloji Merkezi'nde gördüğü tedavinin ardından ameliyatsız kısa sürede sağlığına kavuştu.

Başından beri radikal görünmekten ve hatta klasik dini hareket olarak algılanmaktan kaçınarak "farklı, zararsız ve ılımlı" görüntü sergilemek isteyen örgütün, hiçbir zaman tamamen dini hareket olarak algılanmak istemediği belirtilen raporda, "Örgütün kendini isimlendirme tercihlerindeki bu bilinçli ve kolektif tutum dahi, bu yapılanmanın sosyolojik süreçlerin doğal akışıyla ortaya çıkan ve gelişen sivil toplum hareketi değil, başından beri gizli hedefler için organize ve devamında ise terörize olan bir örgüt olduğunu göstermektedir.

Henüz birinci yılında dahi doğru algılanamayan, doğru algılanmak istenmeyip de yalan-dolana bulanan bir gerçek ört-bas edilip, çarpıtıldıktan sonra tarih mi doğrusunu yazacak?

Demirayak, Aydınspor 1923 altyapısına verdikleri Salih Mert ve Kadir Altıngül gibi oyuncuların akıbetini dahi bilmediklerini ifade etti.

Yapılmak istenen yasal düzenlemeyle ise kolluk kuvvetlerine, yakalanan şüpheliyi, bireysel olaylarda 24 saat, toplu olaylarda ise 48 saat hiçbir adli makama dahi haber vermeden, kendi inisiyatifiyle alıkoyabilme yetkisi verilmektedir.

Dünyada en fazla kullanılan dolgu olan amalgam yasaklansa dahi milyarlarca insanın ağzında amalgamlar mevcuttur.