"elastiki" ne demek

"elastiki" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yumurtaların elastiki ve beyazımsı kabukları, dünyaya çıktıktan sonra dahi yavruların sırtına yapışır kalır.

Siyah sarımsak beyaz sarımsağa göre daha elastiki bir formda olup, tadı daha tatlımsı, şurubumsu, sirkemsi, balzamik veya Hint hurmasına benzetilmektedir.

Hurma cilde ihtiyacı olan nemi veriyor, böylelikle cilt daha elastiki bir yapıya sahip oluyor.

Protez burun ve protez kulak ameliyatları oldukça yüz güldürücü renk ve yapı olarak kişiye özel olduğundan ayrıca kıkırdak gibi elastiki bir yapısı bulunduğundan psikolojik ve görsel açıdan oldukça tatmin edicidir.

Bu nedenle cildin elastiki yapısını bozan ve yaşlanmayı tetikleyen bu şekerlemeler tamamen sınırlandırılmalıdır.

Örneğin bel fıtığın tedavisi fıtıklaşmanın, yani disk dediğimiz elastiki maddenin bacağa giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır.

Kemik erimesinin temelde yeterli miktarda D vitamininin alınamaması, kalsiyum ve protein ihtiyacının karşılanamaması ve yaş almaya bağlı olarak kemikleri besleyen kıkırdak tabakanın zamanla elastiki özelliğini yitirerek, kemikleri besleyememesi gibi faktörlerden kaynaklanabileceğini ifade eden Prof.

Arkadaşlar itiraz ettiler biraz elastiki yazalım biraz diplomatik yazalım dediler.