"elbet" ne demek

"elbet" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ancak, sizleri Anadolu’nun bu zirve şehrini, gerek şahsım gerek ailem adına edindiğimiz dostları, dostlukları, bayramlarda arafalık toplayan, bizi gördüklerinde koşarak boynumuza sarılan o candan çocuklarını, Dadaş kültürü ile beslenmiş ve şekil almış, vatanı için canını vermekten ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan insanını, Erzurum Tabyalarını, o tabyalarda yankılanan ezan sesini, zaman zaman soluklandığımız Cumhuriyet Caddesini, 15 Temmuz ve takip eden günlerde gösterilen büyük coşku ve heyecanı, Yakutiye akşamlarını, o medresede yaptığımız sohbetlerimizi ve Erzurum’un Ramazan Gecelerini unutmamız elbet mümkün olmayacak.

Yurdun her köşesi bilfiil işgal edilmiş ise elbet Mustafa Kemal Atatürk gelecekti.

Sizlerinde bir büyüğü abisi önderi olarak sizin önünüzde yürüyen bir kardeşiniz olarak elbet teki sayın cumhurbaşkanımız ve teşkilatımız ve Kayserililerin biz istiyoruz dediği ve Kayserimizde layık gören ve aday olarak gösterilen ben sadece bir isimim.

Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşaması için birçok yeniliğe imza atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmasını sağlamış, genç nesillere armağan ettiği Türkiye Cumhuriyetinin sonsuza kadar yaşayacağına inancını, 'benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' sözleriyle bir kez daha ifade etmiştir.

Cumhuriyetimizin mimarı Atatürk'ün veciz bir şekilde ifade ettiği üzere, 'Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.