Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Toplanan süprüntüleri alıp atmak için kullanılan
teneke veya plastikten yapılmış kısa saplı bir kürek türü
"Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." - E. E. Talu
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Turfanda.
"faraş" kelimesinin kullanım örnekleri.
Temizlik etkinliğine öncülük etmek amacıyla eline faraş ve süpürgeyi alan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, gönüllülerle birlikte cadde ve sokakları temizledi.
Mobil faraş ekibini 2016 yılında hizmete geçiren Müdürlük, belirlenen program dahilinde temizlik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Emekli olan Muş, Osmaniye Mahallesi Dere Sokak başta olmak üzere birçok sokakta elinde aldığı fırça ve faraş ile temizlik yapıyor.
Antalya'ya tatil için iki gün önce gelen Ukraynalı Larisa Faraş da Antalya'yı çok sevdiğini, denizin çok güzel olduğunu ancak havanın biraz soğuk olduğunu dile getirdi.
Sahil dolgu alanda toplanan çocuklarla aileleri, ellerine aldıkları faraş ve süpürgelerle 2 saat boyunca temizlik yaptı.
Esnafların dükkanlar kapılarını sel baskınlarına karşı faraş ve çek baslarla beklediği sağanak yağmur, yaklaşık yarım saat etkisini sürdürdü.
VATANDAŞLAR ŞAŞKIN BAKIŞLARLA İZLEDİ Temizlik işçilerine ait üniformalardan giyen Başkan Kadıoğlu, eline aldığı faraş ve süpürge ile sokaklarda temizlik yaptı.