Güncel Türkçe Sözlük
kararsız
-
sıfat Kararı olmayan
"Kararsız adam." - Karar vermekte güçlük çeken, duruksun, tereddütlü, bikarar,
mütereddit
"Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu." - H. R. Gürpınar
- Dengesiz
"Kararsız hava."
"kararsız" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ancak Peygamber’in ölümünden sonra ashap üçe bölünüyor; kararsız olanlar, Muaviye’yi seçenler ve bir de Ehlibeyt’in arkasından gidenler.
Diğer iki kararsız senatörden Cumhuriyetçi Parti Arizona senatörü Jeff Flake de, son dakikada olağanüstü bir gelişme olmazsa Kavanaugh lehine oy kullanacağını belirtmişti.
Anadolu Partisi, daha da önce Emine Ülker Tarhan bu kararsız ve hoşnutsuz kitleyi gördü.
Bu kesim memnuniyetsiz olduğunda kararsız kalıyor, başka partiye gitmiyor.
Böylesi gerilimli ortamlarından sıkılan çocuklar, ilerde kuracakları yaşam düzeni konusunda kararsız ve örneksiz kalmaya başladılar.