Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
karartılma
  • isim Karartılmak işi

"karartılma" kelimesinin kullanım örnekleri.

Aksu'nun ifadesine karşılık, tutuklamaya ilişkin mahkeme kararında adli tıp raporu, parmak izi incelemesi, somut delillerin bulunması ve delillerin karartılma ihtimalleri nedeniyle tutuklama kararının verildiği vurgulandı.

Avşar'ın avukatı ise müvekkilinin 18 aydır tutuklu olduğunu, delillerin büyük oranda toplandığını ve delillerin karartılma ihtimali bulunmadığını belirterek tahliyesini talep etti.

Avşar'ın avukatı Çetin Altınbilek ise davayla ilgili delillerin büyük oranda toplandığını ve delillerin karartılma ihtimali bulunmadığını iddia ederek müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, savunmanın alınmış olması, suçun taksirli suç olması ve delillerin karartılma ihtimalinin kalmaması nedeniyle sanığın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi.

Dün yapılan duruşmada da pilotun 7 aydır tutuklu bulunması, delillerin toplanmış olması, karartılma ihtimalinin kalmaması göz önünde bulundurularak tahliye edildi.

Hatay'da 4 Mart'ta düşen Suriye'ye ait savaş uçağının pilotu Mehmet Sufhan'ın avukatı Anıl Cevahir Can, müvekkilinin 7 aydır tutuklu bulunması, delillerin toplanmış olması, karartılma ihtimalinin kalmaması göz önünde bulundurularak tahliye edildiğini belirtti.

Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan Fadıl Akgündüz ile yeğeni Mehmet Salih Obut'un, yüklenen suçun niteliği, tutuklu kaldıkları süre, alınan bilirkişi raporları, müştekilerin bir kısmının dinlenilmiş olması, delillerin büyük ölçüde toplanması ve karartılma ihtimalinin bulunmamasını göz önüne alarak, tahliyesine hükmetti.

Heyet, sanık Ayşenur Parıldak'ın tutuklu kaldığı süre, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve toplanamayan delillerin karartılma şüphesinin bulunmamasını göz önünde bulundurarak yurt dışına çıkma yasağı ve kolluk birimine her hafta imza vermesi kaydıyla tahliyesine hükmetti.