"madem" ne demek

"madem" kelimesinin kullanım örnekleri.

Madem kendi Trabzon ile bu kadar alakadar oluyor gelsin İP'in Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı olsun.

Sonra “madem ki ısrar ediyorsunuz, kırmayayım bari” diye alicenaplık ediyor ve “özürümü dilerim” diyor; iyi mi?

Yani madem milleti bu kadar ayaklandırma potansiyeli olan bir konu, neden kadro değişikliği bu kadar hızlı yapılıyor?

Madem bu ülkenin, bu milletin maneviyatına, dinine, değerlerine saygılısın ey Kılıçdaroğlu, o zaman bu haddini bilmez densize haddini bildirmen lazım.

Madem ona buna imza toplayacaktı, o halde CHP Lideri, MHP'ye en yüksek husumet duyan bir şahsı, gel buraya bakayım diyerek, tariz ve tezyif dolu buyurgan bir üslupla niye cumhurbaşkanı adayı yaptı?

Madem plastik cerrahi dikecek benim yüzümü neden o zaman dikişe başladılar.

Ama madem bu tatile dinlenmek ve eğelenmek için çıktınız, stres olmayın.

Madem en ufak tepki ve homurtu da seyircimizi bizden koparıyorlar, o zaman yeni stat için kombine satma zahmetinde bulunmayalım.

Ben onun iftiracı olduğuna inanıyorum ama yüreği varsa, elinde bilgisi, belgesi varsa madem CHP ile terör örgütleri arasında bağ kuruyor açıklasın onları.

Ben onun iftiracı olduğuna inanıyorum ama yüreği varsa elinde bilgisi, belgesi varsa madem CHP ile terör örgütleri arasında bağ kuruyor, açıklasın onları.

Madem bir iş yapıyorsak kalıcı izli olsun, sonradan faydalanılabilsin diye bu okulu bulduk.

Madem yabancı yerine yerliye dönerek kalitesizlik tercih edilecek bunun bir yansıması olsun.

Madem 1 Mayıs, bayram olarak kutlanmak isteniyor, yer de gösterildiği, her türlü imkan sağlandığı halde bunu beğenmeyenler, hala geçmişin hayaletleri üzerinden, hayatını kaybeden insanlarımız üzerinden prim yapmaya çalışıyorlarsa burada iyi niyet aranmaz.

Madem ki anayasada din dersi din kültürü dersi olarak okutulma zorunluluğu varsa bunun ana sınıfından itibaren çocuklara verilmesi gerekir.

Madem ortak vatanda yaşıyoruz, o zaman ortak vatanımızda çözümleri de ortaklaştırmak zorundayız.