Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Doğru düşünme sanatı ve bilimi
"Akılla, mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada." - N. Cumalı
- Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi
"Ali Rıza bey gerçi bir vakit bu mantığa kulak vermiyor göründü." - R. N. Güntekin
-
felsefe Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin,
ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce
bağlamlarının bilimi, lojik
Felsefe Terimleri Sözlüğü
(Yun. logike (tekhne)) I. a. Doğru düşünme sanatı ve bilimi, b. Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi, c. Mantıksal düşünme yeteneği. II. En geniş anlamıyle: Düçüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, öğelerinin, biçimlerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi. Mantığın temel biçimleri:
Geleneksel biçimsel (formel) mantık: Düşünmenin içerik bakımından doğruluğunu değil, biçimsel doğruluğunu göz önünde bulundurur; düşünce biçimlerinin bir çözümlenmesidir (Aristoteles, "logike" sözcüğünü bu anlamda kullanmaz, mantık karşılığı "analitik" der); verilmiş önermelerden başka önermelerin çıkarılmasının kurallarını saptar. Öğeler öğretisi ve yöntem öğretisi olarak ikiye ayrılır; öğeler öğretisi: kavramlar, yargılar, çıkarımlar ve mantığın temel ilkelerini; yöntem öğretisi: kanıtlama yollarını, yöntemleri ve bilimlerin genel kuruluş ilkelerini araştırır; bilimlerin ilerlemesi ve gelişmesiyle kapsamı ve önemi artmıştır, giderek mantığın yanında ortaya çıkan bir bilim öğretisi olarak oluşmuştur; bu yeni bilim öğretisi Bacon ve Descartes'tan bu yana, yeni bir şey öğretmeyen tasımın karşısına konmuştur.
Ruhbilimsel mantık (19. yüzyıl): Düşünmeyi ruhbilimsel açıdan (bilinç içeriklerinden kalkarak) kavramaya çalışır.
Transsendental mantık (Kant ve Yeni Kantçılık): Düşünmenin salt biçimini inceleyen biçimsel mantıktan ayrı olarak bilginin mantıksal koşullarını göstermeye çalışır.
-
Varlıkbilimsel (ontolojik) mantık:
Genel olarak: Düşünme biçimlerini varlık biçimleriyle eşit kılar.
-
Hegel'de doğa ve tinin temelinde bulunan öz-biçimleri ve öz-bağlamları öğretisi; ancak bu mantıksal dizge değişmez bir töz olarak değil, tersine logos'un -> eytişimsel bir biçimde ileriye doğru giden bir gelişmesi olarak kendini gösterir (eytişimsel mantık). S- Dil mantığı :
İlkin Aristoteles'te, sonra Stoa'da, -> adcılıkta ve yeniden -> görüngübilimde değişik biçimlerde anlam çözümlemeleriyle ve giderek (ruhbilimciliğe karşı olarak) salt mantık biçiminde (Bolzano, Brentano, Meinong, Husserl), ayrıca modem deneycilerde ve analitik felsefede karşımıza çıkar (Carnap, Wittgenstein);
Yorumlayıcı (Hermeneutik) mantık: mantıksal biçimleri ve bağlantıları kendi başına bir şey olarak değil de, konuşma ve düşünme biçimleri olarak ele alır ve bu biçimleri sözün (konuşmanın) canlı durumu içinde, deyişlerin somut yorumlanması yoluyla kavramaya çalışır (H. Lipps). 6. Matematiksel mantık (simgesel mantık, lojistik, modern mantık): Kavramları sözcüklerle değil, imlerle göstererek işlem yapan mantık. İlkin Leibniz'de karşımıza çıkar (logica mathematica), dizgesel temellendirilişi: 19. yüzyılın ikinci yarısında Boole, Schröder ve Frege ile; geliştirilmesi: Russell ve Whitehead, ayrıca Carnap ve H. Scholz ile. Mantığı matematiksel yöntemle kesin, güvenilir ve salt olarak temellendirmeye çalışır, dilin çok anlamlılığından kaçınmak için, doğal dil yerine tek anlamlı ve mantıksal hesaplara elverişli yapma bir imler-simgeler dili koyar. 7. İki değerli mantık: Aristoteles'e dayanan klasik mantık iki değerlidir; iki değer tanır. Bu değerler günlük dilde dendiği gibi doğru ve yanlış değil de, doğru ve doğru olmayandır. (Ör. A doğrudur -A doğru değildir; biri doğru ise öteki zorunlu olarak yanlıştır, ikisi dışında başka bir olanak yoktur.) 8- Çok değerli mantık: İki değerden daha çoğunu, çoğunlukla da üç değer tanır: doğru, yanlış, olanaksız (P. Février); doğru, yanlış ve belirsiz (Reichenbach).
Mantık Terimleri Sözlüğü
Önermelerin tutarlılığı ile çıkarımların geçerliliğini belirleyen kuralları konu edinen bilim. || Bu kurallar mantıksal değişmezlerin içeriğine (olağan yorumuna), mantıksal olmayan değişmezlerin ise yalnızca biçimine (dizimsel türlerine) dayanır. Krş.. önermesel mantık, yüksek basamak mantığı, birinci basamak mantığı, temel mantık, eklemler mantığı, yüklemler mantığı, niceleme mantığı, betim mantığı, bileştiriciler mantığı, felsefe mantığı, yöneticiler mantığı, bilgisel mantık, sanısal mantık, ödev mantığı, süreler mantığı, kipler mantığı, yeğlemeler mantığı, eylemsel mantık, kararlar mantığı, önermesel olmayan mantık, sorular mantığı, buyruklar mantığı, çok değerli mantık, sezgici mantık, sözeden mantık, biçimsel mantık, geleneksel mantık, çağdaş mantık, matematiksel mantık, simgesel mantık, tümdengelimli mantık, tümevarımlı mantık, mantık dizgesi, mantıksal dizge, mantık kuralı, mantıksal im, mantıksal değişmez, mantıksal çıkarım kuralı, mantıksal deyim, mantıksal ilksav, mantıksal sonuç, mantıkça doğru önerme, mantıkça kapalı önermeler kümesi, mantıksal çatışkı.
Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
Dilsel deyişlerin ya da önermelerin tutarlılığı, çıkarımların geçerliğine ilişkin ilke ve kuralları inceleyen bilgi dalı.
Toplumbilim Terimleri
Doğru düşünme yasa ve biçimlerini inceleyen bilim.
Eğitim Terimleri Sözlüğü
Gerçeği aramaya yönelen zihin işlemlerinden hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış yola çıktığını açıklayan ilkeleri yöntemli olarak inceleyen bilim.
Çıkarım ve kanıt gösterme bilimi.
Gereklik, erek ya da yargı ile iş, araç ya da kanıt arasında var olan tutarlık.
Olguların ve düşüncelerin düzenli biçimde sıralanması. 5- Öğrencilere doğru düşünme ilkelerini ve yollarını öğreten derse verilen ad.
Vikipedi
Mantık ya da eseme, bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Önceleri bir felsefe dalıyken daha sonra kendi başına bir ihtisas alanı olmuştur. Matematik ve Bilgisayar Biliminin de parçası haline gelmiştir. Bir disiplin olarak Aristoteles tarafından kurulmuştur. Aristoteles'den etkilenen Farabi tarafından iki kısımda kategorize edilmiştir. (düşünce ve sonuç) İbn-i Sina geçicilik ve içerme arasındaki ilişkiyi geliştirmiştir. Çağdaş zamanlarda Frege, Russell ve Wittgenstein önemli katkılar yapmıştır.
"mantık" kelimesinin kullanım örnekleri.
İran Devlet Televizyonu'na konuşan Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, "ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun sözleri hayal ürünü, mantık dışı ve cevap verilmeye değer olmayan ahmakça sözlerdi.
Zeytin ağaçlarının dikimi konusunda Mustafa Kemal Atatürk'ün çok büyük katkıları olduğu ifade ediliyor, doğruluk payı fazladır, ama sırf Mustafa Kemal Atatürk ön ayak oldu diye zeytin ağaçlarına diş bileniyor olması da normal mantık kurallarına uymuyor diye akilane düşünsem de İsraillilerin arkalarına saklanacağı tek ağaç olduğunu ve bu nedenle kesilmelerinin caiz olduğunu savunan cahillerin var olduklarına tanık olmak cahilliğin şiddet, hiddet ve kan dökme; yani öldürme, ile birebir ilişkili olduğunu düşündürtüyor!
Bilgi evi öğretmenleri bu eğitimde akıl oyunları, işlem oyunları, strateji oyunları, sözcük oyunları, karma zeka-mantık oyunları, mekanik oyunlar ve en popüler kutu oyunları alanında eğitim alarak tüm bu oyunlarla ilgili birçok alıştırma yaptı.
Münazarada mantık Muhalif grubunda savunan grubun tezine karşı antitez geliştirmesidir.
Kaymakamlık ve valilik görevlerinin yöneticilik ve yük taşıma kabiliyeti isteyen stresli görevler olduğunu ifade eden Vali Bektaş, sosyal bilimler lisesinde eğitim gören öğrencilerin bunlar dışında toplumu geniş anlamda etkileyen edebiyat, roman, öykü, makale, şiir, anı yazarlığı, hukuk, felsefe, mantık, sosyoloji, toplum felsefesi, belgeselcilik gibi alanlarda da önemli işler yapabileceklerini söyledi.
Bu ülke kaynakları ile en yüksek maliyetlerle en uzun sürede eğitilen ve en zeki, en cevval kaynaklardan olan başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına şiddet uygulamak, darp etmek ve hatta öldürmek insaniyetin hiçbir sıfatı ile bağdaşamaz, hiçbir akıl ve mantık ile izah edilemez.
Erdoğan'ı övmek, İhsanoğlu'na da yermek için her taraftan mantık devşirmen demagog kesime göre, 'Erdoğan halkın kendisidir, halkın içinden çıkmıştır ve halkı tanımaktadır' İhsanoğlu ise halkın içinde 'sokaklarda, düğünlerde, siyasal dönüşüm tartışmalarında, partilerde, entellektüel kavgalarda, siyasal parti rekabetlerinde yoktur.
Biraz daha mantık olarak bilgiyi ezberletmek değil, elde edilen bilgiyi kullanıp analitik olarak değerlendirebilecek bir mekanizma, program oluşturulmaya çalışılıyor.
Etkinliğin ikinci gününde ise yapay zekaya dair temel kavramların tanıtıldığı, veri temsili ve işlemesi konusunda geliştirilen ana yöntemlerin anlatıldığı, veri bilimi içerisinde mantık ve doğal dil işleme modellerinin tanıtıldığı ve örnek formal ontoloji çalışmalarının gösterildiği ve çeşitli uygulama alanlarına dair çözümlemelerin yapıldığı 4 atölye çalışması gerçekleştirildi.
Sayın Bahçeli, siyasi nezaketten söz etti, çok memnun oldum, ama galeyan geldiğinde mantık savuşuyormuş.
Nasıl okullarda öğretmen anlatıyor, öğrenciler dinliyorsa, üniversitelerde mantık ve tüm insicam aynı.
Üzülerek ifade etmek isterim ki Başkanlık seçimlerinin ardından buna benzer akıl, izan ve mantık dışı yalanlara, sosyal medya başta olmak üzere medyada tesadüf edilmektedir.
Çalışmaları Doktora konularına paralel olarak işletme matematiği, analiz, lineer cebir, diferansiyel denklemler, tanımsal istatistik, lineer olmayan optimizasyon, kantitatif karar verme teknikleri, çok değişkenli istatistik analizi, simülasyon, zaman serisi analizi, yapay sinir ağları, genetik algoritma, bulanık mantık, simülasyon, oyun teorisi, OLAP, veri madenciliği, proje yönetimi ve diğer bilişim yönetim sistemleri ve yöneylem araştırmaları konularında çalışmalar yapmakta ve çeşitli kurum ve kuruluşlara eğitim ve danışmanlıklar vermekteydi.
Mantık olarak da mademki bir kimse bankaya olan borçlarını vadesinde ödeyemediği için konkordato ilan edebiliyor, o zaman banka da konkordato ilan eden kredi borçlusunun kredi hesabını vadeden önce kat edip, krediyi geri çağıramasın.
Bu taraftar koşulsuz şartsız mantık öne gelmeden, mantıkça düşünmeden takımın şampiyon olmasını istiyor.