Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
pantolon
  • isim Belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine kadar inen giyecek
    "Günde iki kez pantolonunun ütülenmesini istiyordu." - A. Kutlu
Vikipedi
Pantolon

Pantolon, belden başlayan ve paçaları ayak bileklerine inen giysi.

Biçimi ne olursa olsun, erkek giyiminin başlıca unsurlarından biri olan pantolon daima aynı parçalardan meydana gelir. Bunlar, pantolonun gövdesini meydana getiren dört büyük parça ile kemer, düğme veya fermuarın dikildiği pat kısmı denen ikinci dereceden parçalardır.

"pantolon" kelimesinin kullanım örnekleri.

Seyahatte yanınıza almanız gerekenler, uzun kollu gömlek, uzun pantolon ve şapka, haşerelere karşı aerosol sprey (repellant), ishal ilacı, portatif su filtreleri ve iyot tabletleri (özellikle açık alan veya kampa gidiyorsanız), güneş kremi ve güneş gözlüğü, reçeteli tüm ilaçlarınız ve reçetelerinizdir" diye konuştu.

Ve pantolon greft dediğimiz yöntemle böbreklerini altına her iki kasık bölgesine yakın anastomoz yapıldı.

Yapılan değerlendirmede, Danimarka’dan Asger Larsen’in file, jarse kırmızı pantolon, ABD’den Nicholas Komor’un düğme yerine mıknatısların kullanıldığı, aynı zamanda üzerindeki kravatın fermuardan çıkarılarak da giyilebildiği gömleği, Çin’den Yan Liang’ın sırt çantası da olabilen fonksiyonel çanta ceketi ve Kore’den Changwook Kang’ın kamujlaj ceketi Tween koleksiyonu için seçildi.

Yandan biyeli pantolon da kalçayı ikiye böldüğü için daha ince bir görünüme kavuşturmaktadır.

Güney, pantolon paçalarının daraltıldığını, kemer altındaki kısma bol ceple büzgü vererek şalvar modeli verildiğini dile getirdi.

Kaşı alınmış ve kot pantolon giymiş halde üniversiteye giden kız cehenneme atılmış oluyor, babası da kendisine emanet edilmiş koyunları koruyamayan çoban misali cehennemlik.

Geçmiş yıllarda elbise diktirebilmek için vatandaşların kuyruğa girdiği, özellikle Ramazan bayramlarında babaların çocukları ile birlikte giderek takım elbise ve pantolon diktirdiği terziler, şimdilerde ise yaşam mücadelesi veriyor.

Geçmiş yıllarda elbise diktirebilmek için vatandaşların kuyruğa girdiği, özellikle bayramlarda babaların çocukları ile birlikte giderek takım elbise ve pantolon diktirdiği terziler, şimdilerde ise yaşam mücadelesi veriyor.

Kan ve Zengin, Gauss ve Faraday yasalarından yararlanarak mont, pantolon, ayakkabı, çorap ve eldivenlerin içi tamamen alüminyum folyo ile kaplanan giysi tasarladı.

Kot pantolon giymek isteyip de rahatlığından ödün vermek istemeyenler için jean görünümlü flanel kumaştan pantolonlar üretildi.

Kesilip atılamayan çatlaklar da daha aşağıya taşınmış olur ve bikini veya pantolon ile gizleyebilme şansı doğar.

AB kaynaklarına göre, AB'nin ABD'ye yanıt olarak yüzde 25 gümrük vergisi uygulamayı planladığı geçici listede, fıstık ezmesi, kot pantolon, motosiklet, nevresim, ruj, çelik gaz tankı, haddelenmiş çelik, boru, tüp, ızgara, lavabo, vantilatör, merdiven, yat, barbunya, pirinç, viski, yaban mersini, portakal suyu, tütün, puro gibi çeşitli ürünler bulunuyor.

Kızlarının evden çıkarken üzerinde siyah deri mont, kot pantolon olduğunu belirten ailesi, kızlarını gören veya yerini bilenlerin insaniyet namına ihbarda bulunmasını istedi.

Bu doğrultuda kravat, ütülü pantolon, gömlek ve iskarpin ayakkabı kullanımından vazgeçilerek daha rahat, hareket kısıtlaması yapmayan yeni tasarım kıyafetler kullanılmaya başlandı.

Bu dönemde erkeklerin dar pantolon ya da baksır giymemesi hamile kalınma ihtimalini arttıracaktır.