Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
parçalanmak
  • nsz Parçalama işine konu olmak, parçalara ayrılmak, paralanmak
    "Mine'nin parçalanmış bedeni gözlerimin önüne geliyor." - A. Ümit
  • Başkasını mutlu etmek için elden gelen her şeyi yapmak, didinmek
    "Size de tiyatronuza da biraz yararlı olabilmek için didiniyorum, parçalanıyorum." - T. Buğra
  • bir işi yapabilmek için kendini sıkıntıya sokacak kadar uğraşıp didinmek

"parçalanmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya şartları ve tarihi derinliklerinin kendilerini hayati dönemeçlerle yüz yüze bıraktığını ifade eden Erdoğan, bölgede devletlerin parçalanmak istediğini, yeni federatif yapılanmalar oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.

Bölgemizde devletler parçalanmak isteniyor, yeni federatif yapılanmalar oluşturulmaya çalışıyor.

Bu felaketin nedeni kavmiyetçi duygularla parçalanmak bundan ders çıkarmaları gerekirken yanlışlığa devam ediliyor.

Asbest sadece hammadde halindeyken kesilip, parçalanmak suretiyle havaya karıştığı ve nefes yoluyla teneffüs edildiği zaman kanserojen etkisi var.

İş yerinde yapılan aramada 6'sı kısmen parçalanmış, 3'ü parçalanmak üzere olan 9 araç ile daha önceden parçalanan başka araçlara ait çok sayıda mekanik ve kaporta parçaları bulundu.

Bu yetmedi, o 50 parçaya bölünmüş medeniyetin parçaları da şuanda mezhepçilik fitnesiyle parçalanmak isteniyor.